yandex

ÇOCUĞUNA ZAMAN AYIR!

YAŞAM 04.02.2020 - 21:35, Güncelleme: 16.12.2020 - 17:32 3842+ kez okundu.
 

ÇOCUĞUNA ZAMAN AYIR!

Emekli Hemşire ve Uzman Aile Danışmanı Ebru Uzunboy, ergenlerde saldırganlık davranışı önlenebilir ve değiştirilebilir bir davranış olduğunu söyledi.

Ergenlik dönemi, yaşanması gereken oldukça doğal bir süreç olduğunu ifade eden Uzunboy,”Ancak bu dönem bazı ergenlerde sorunsuz yaşanabildiği gibi, bir kısmında ciddi sorunlarla karşılaşılabilin bir dönem olabilmektedir. Bu sorunların sebeplerinden bir kısmı anne ve babaların, bu dönemle ilgili duygusal, sosyal, fiziksel ve ruhsal gelişim konularında yetersiz bilgi sahibi olmaları ve bunu takiben yaklaşım hataları sergilemeleridir. Gereği kadar esnek kurallar ve kontrollü disiplin ile tutarlı korumacı yaklaşım en doğru davranıştır. Sorunların diğer kısmı ise hormonsal sistemin aktif hale gelmesi ile dalgalanmalar göstererek beyni doğrudan etkiler ve ergenin duygu ve düşüncelerinde belirgin değişimler yaşanır. Bu değişimlerden biri de fiziksel ve bilişsel olarak kendini çok güçlü gören ergenin zaman zaman saldırganlık davranışlarında bulunmasıdır. Saldırganlık, incitme veya zarar verme niyetiyle yapılan her türlü davranıştır ve fiziksel veya sözel olabilir. Vurmak, ısırmak, ittirmek, baskı yapmak, çekiştirmek gibi hareketler fiziksel saldırganlığa; kötü sözler söylemek, duymazdan- görmezden gelmek, alay etmek, dışlayıp hor görmek gibi hareketler ise sözel saldırganlığa örnektir” diye konuştu. İletişim araçlarına olan bağımlılığın saldırganlığa etkisi vardır Uzunboy, ergenlerin saldırganlık sebepleri hakkında şunları kaydetti; ”Ergenler, söyledikleri dinlenmediğinde, fikirlerinin önemsenmediğini htiklerinde, yapmak istediklerinin yapılmasına izin verilmediğinde, aşırı otorite ve kurallar yumağı içinde kaldıklarında bu davranışı sergilerler ki; sağlıklı bir ergense bunu tamamen bir tepki olarak yaparlar. Bunların yanında yoksulluk, benlik eksikliği, duygusal zorluklar, yaşıtları tarafından dışlanma, başarısızlık, yetersiz ilgi ve sevgi, ebeveynlerin çatışmaları ve tutarsız davranışları, katı ceza uygulamalarına maruz kalma, çağımız iletişim araçlarına olan bağımlılık gibi birçok konu saldırganlık sebeplerinden bazılarıdır. Ergenlerin saldırgan davranışlarda bulunmalarını, yolunda gitmeyen çeşitli durumların habercisi olarak görüp yaklaşımlarımızı gözden geçirmemiz gerekmektedir. Örneğin; onları dinlememiz, fikirlerini önemsediğimizi htirmemiz, anlamaya çalışmamız, cezalandırmadan, sevgiyle ve doğru yaklaşımlarla saldırganlık davranışı önlenebilir ve değiştirilebilir bir davranıştır. Bu konuda da aile bireyleri aile danışmanından alacağı destekle çok daha az zararla bu dönemi atlatabilir” şeklinde konuştu. Çocuğa birey olarak davran Uzunboy, çocuğa bir birey olarak davranmak gerektiğini vurgulayarak;” Bu yaklaşımla çocuk, aile içinde bir yeri olduğunu kabullenir ve özgüvenini kazanmış olur. Bundan başka aile içerisindeki yetişkin bireylerin birbirlerine sevgi-saygı çerçevesinde olan ilişkileri iyi bir rol-model olur ve bu, çocuğun aile içi ve aile dışındaki ortamlarında yaşadığı kişilerle olan davranışlarını olumlu yönde etkileyerek toplum içindeki yerini almasına destek olur. Diğer bir yaklaşım ise, çocukla etkili ve doğru iletişim kurarak, çocuğa kendi duygu ve düşüncelerini özgürce söylemesine fırsat verilmesidir. Kendini ifade edebilen bir çocuk, karşı tarafı da dinlemeyi ve onları saygı çerçevesinde anlamayı yani iletişimi öğrenir. Bunları takiben de çocuklara yaşlarına uygun sorumluluk verilmelidir. Verilen sorumluluğu yerine getiren çocuk hem bir şey başarmanın mutluluğunu yaşamış olur, hem de sorumluluk alma bilincinin oluşması sağlanmış olur” ifadesini kullandı. Birlikte zaman geçir Çocuğa doğru ve yanlış kavramları öğretilmesi gerektiğini ifade eden Uzunboy,”Bunları öğretirken de asla ceza yöntemleri, şiddet, kızmak ve bağırmak gibi davranışlarda bulunulmamalıdır. Bağırmadan, kızmadan, şiddet ve ceza uygulamadan çocuğa yaklaşmak, çocuğun büyüme ve gelişim döneminde, yaşantısında ve ilişkilerinde mutlu ve başarılı bireyler olarak yetişmelerini sağlar. Tüm konuyu çok önemli olduğuna inandığım bir cümleyle özetlemek isterim; Çocuğa her şeyden önce ve her şeyden çok zamanımızı vermeliyiz. Çünkü onlar biz büyüklerden sadece onlarla birlikte zaman geçirmemizi isterler “ dedi. UMAHAN ÖZ
Emekli Hemşire ve Uzman Aile Danışmanı Ebru Uzunboy, ergenlerde saldırganlık davranışı önlenebilir ve değiştirilebilir bir davranış olduğunu söyledi.

Ergenlik dönemi, yaşanması gereken oldukça doğal bir süreç olduğunu ifade eden Uzunboy,”Ancak bu dönem bazı ergenlerde sorunsuz yaşanabildiği gibi, bir kısmında ciddi sorunlarla karşılaşılabilin bir dönem olabilmektedir. Bu sorunların sebeplerinden bir kısmı anne ve babaların, bu dönemle ilgili duygusal, sosyal, fiziksel ve ruhsal gelişim konularında yetersiz bilgi sahibi olmaları ve bunu takiben yaklaşım hataları sergilemeleridir. Gereği kadar esnek kurallar ve kontrollü disiplin ile tutarlı korumacı yaklaşım en doğru davranıştır. Sorunların diğer kısmı ise hormonsal sistemin aktif hale gelmesi ile dalgalanmalar göstererek beyni doğrudan etkiler ve ergenin duygu ve düşüncelerinde belirgin değişimler yaşanır. Bu değişimlerden biri de fiziksel ve bilişsel olarak kendini çok güçlü gören ergenin zaman zaman saldırganlık davranışlarında bulunmasıdır. Saldırganlık, incitme veya zarar verme niyetiyle yapılan her türlü davranıştır ve fiziksel veya sözel olabilir. Vurmak, ısırmak, ittirmek, baskı yapmak, çekiştirmek gibi hareketler fiziksel saldırganlığa; kötü sözler söylemek, duymazdan- görmezden gelmek, alay etmek, dışlayıp hor görmek gibi hareketler ise sözel saldırganlığa örnektir” diye konuştu.
İletişim araçlarına olan bağımlılığın saldırganlığa etkisi vardır
Uzunboy, ergenlerin saldırganlık sebepleri hakkında şunları kaydetti; ”Ergenler, söyledikleri dinlenmediğinde, fikirlerinin önemsenmediğini htiklerinde, yapmak istediklerinin yapılmasına izin verilmediğinde, aşırı otorite ve kurallar yumağı içinde kaldıklarında bu davranışı sergilerler ki; sağlıklı bir ergense bunu tamamen bir tepki olarak yaparlar. Bunların yanında yoksulluk, benlik eksikliği, duygusal zorluklar, yaşıtları tarafından dışlanma, başarısızlık, yetersiz ilgi ve sevgi, ebeveynlerin çatışmaları ve tutarsız davranışları, katı ceza uygulamalarına maruz kalma, çağımız iletişim araçlarına olan bağımlılık gibi birçok konu saldırganlık sebeplerinden bazılarıdır. Ergenlerin saldırgan davranışlarda bulunmalarını, yolunda gitmeyen çeşitli durumların habercisi olarak görüp yaklaşımlarımızı gözden geçirmemiz gerekmektedir. Örneğin; onları dinlememiz, fikirlerini önemsediğimizi htirmemiz, anlamaya çalışmamız, cezalandırmadan, sevgiyle ve doğru yaklaşımlarla saldırganlık davranışı önlenebilir ve değiştirilebilir bir davranıştır. Bu konuda da aile bireyleri aile danışmanından alacağı destekle çok daha az zararla bu dönemi atlatabilir” şeklinde konuştu.


Çocuğa birey olarak davran


Uzunboy, çocuğa bir birey olarak davranmak gerektiğini vurgulayarak;” Bu yaklaşımla çocuk, aile içinde bir yeri olduğunu kabullenir ve özgüvenini kazanmış olur. Bundan başka aile içerisindeki yetişkin bireylerin birbirlerine sevgi-saygı çerçevesinde olan ilişkileri iyi bir rol-model olur ve bu, çocuğun aile içi ve aile dışındaki ortamlarında yaşadığı kişilerle olan davranışlarını olumlu yönde etkileyerek toplum içindeki yerini almasına destek olur. Diğer bir yaklaşım ise, çocukla etkili ve doğru iletişim kurarak, çocuğa kendi duygu ve düşüncelerini özgürce söylemesine fırsat verilmesidir. Kendini ifade edebilen bir çocuk, karşı tarafı da dinlemeyi ve onları saygı çerçevesinde anlamayı yani iletişimi öğrenir. Bunları takiben de çocuklara yaşlarına uygun sorumluluk verilmelidir. Verilen sorumluluğu yerine getiren çocuk hem bir şey başarmanın mutluluğunu yaşamış olur, hem de sorumluluk alma bilincinin oluşması sağlanmış olur” ifadesini kullandı.


Birlikte zaman geçir


Çocuğa doğru ve yanlış kavramları öğretilmesi gerektiğini ifade eden Uzunboy,”Bunları öğretirken de asla ceza yöntemleri, şiddet, kızmak ve bağırmak gibi davranışlarda bulunulmamalıdır. Bağırmadan, kızmadan, şiddet ve ceza uygulamadan çocuğa yaklaşmak, çocuğun büyüme ve gelişim döneminde, yaşantısında ve ilişkilerinde mutlu ve başarılı bireyler olarak yetişmelerini sağlar. Tüm konuyu çok önemli olduğuna inandığım bir cümleyle özetlemek isterim; Çocuğa her şeyden önce ve her şeyden çok zamanımızı vermeliyiz. Çünkü onlar biz büyüklerden sadece onlarla birlikte zaman geçirmemizi isterler “ dedi.

UMAHAN ÖZ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.