Astım 2025'te 400 milyon kişiyi etkileyebilir

Her ne kadar ülkeden ülkeye farklılık gösterse de astımın ortalama görülme sıklığının dünyada yüzde 15 civarında olduğu öngörülüyor. Sağlık imkanlarına erişimin, astım kaynaklı ölümlerin önüne geçmede ciddi önemi bulunurken, bu hastalık nedeniyle en fazla can kaybı düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşiyor. Astıma nüfusuna oranla en fazla ABD ve Avustralya ile bazı Batı Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde rastlanmasına karşın buna bağlı ölümler en çok Myanmar, Kiribati, Laos, Sri Lanka, Yeni Gine, Mali ve Lesotho gibi düşük ve orta gelirli ülkelerde kayda geçiyor.
Astım, akciğerlerdeki küçük hava yollarının iltihaplanması ve daralması, öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma sonucu ortaya çıkan kronik bir akciğer hastalığı olarak biliniyor. Bu hastalık, tekrarlayan ve ataklar halinde gelişen nefes darlığı, nefes alışverişi sırasındaki hırıltı veya ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Alerjik reaksiyonları harekete geçirebilecek veya solunum yollarını tahriş edebilecek madde ve zerrecikleri solumak, astımın gelişmesinde önemli risk faktörü oluşturuyor. Astımı tetikleyen çok fazla faktör bulunmakla birlikte bunlar arasında korku, öfke, heyecan gibi duygusal uyarımlar ile soğuk hava, toz, duman, hava koşullarındaki değişiklikler, çimen ve ağaç poleni, hayvan kürkü ve tüyleriyle viral enfeksiyonlar öne çıkıyor.