(BBH  İstanbul)

“Kahraman Filistin Halkı, gasp edilen vatan topraklarını savunurken, aslında Türkiye’mizi de korumaktadır.”

İSRAİL ARZI MEVUD PEŞİNDE

Siyonist İsrail’in sapık inancına göre, Arz’ı Mevud (Yahudilere vadedilen toprakların) Nil ile Fırat arasında yer alan bölgeyi işaret ettiğini belirten Çağıl, Türkiye’nin önemli bir kısmını İsrail’e katma planlarının olduğuna dikkati çekti.

“Hamas’ın mücadelesi, Şanlı Kurtuluş Savaşımızla aynıdır” diyen Başkan Çağıl, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kavga, işgale uğrayan vatan topraklarının asıl sahiplerine bırakılmasının kavgasıdır. Bugün Hamas’ın haklı mücadelesini gölgelemeye çalışanlar ile geçmişte, Mustafa Kemal Atatürk ve Kuvayi Milliye Kahramanlarını, “İsyancı” olmak ve ‘fesat çıkarmakla’ suçlayanlar aynı zihniyete sahiptir.”

İsrail, sapık inancının bir ürünü olan, arzı mevud’u gerçekleştirmek için fırsat bulduğunda, Türkiye’ye saldırabileceğine dikkati çeken Ali Çağıl, “Kahraman Filistin Halkı, gasp edilen vatan topraklarını savunurken, aslında Türkiye’mizi de korumaktadır” şeklinde konuştu.

Filistin’de, Kassam Tugayları’nın başlattığı, tarihi Aksa Tufanı Operasyonu’nun, İsrail’i sarstığını ve ‘yenilmezlik’ balonunu patlattığını belirten Başkan Çağıl, “Siyonist kuduzlar, kayıplarına karşılık olarak, sivil katliamlara başlamıştır. Gazze’deki hastane, cami, okul ve alışveriş merkezlerini yani sivillerin yaşadığı merkezleri bombalamaktan geri durmamaktadır. Buna karşılık direnişçiler ise, İsrail’in sadece askeri tesislerini hedef almaktadır” dedi.

Milli Çözüm Dergisi’nin Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölge Başkanı Ali Çağıl, Hamas’ın topraklarını savunmada gösterdiği üstün cesaret ve başarı karşısında, İsrail’in ciddi şekilde zayıfladığına ve etkisiz bırakıldığına işaret ederek, “Dünyanın en gelişmiş, en güçlü ordusu olduğu iddia edilen İsrail ordusu, direnişçiler karşısında çaresiz duruma düşmüştür. Hamas, İsrail istihbaratının zafiyetinden, çok akıllı bir strateji ile ustaca plan yaparak en iyi şekilde faydalanmıştır” şeklinde konuştu.

Başkan Ali Çağıl konuşmasında, önemli konulara dikkat çekti:

“Gazze’de İsrail sivilleri hunharca katlederken, Erdoğan iktidarı Lübnan Tezkeresi ile meşgul olmaktaydı. Meclis Genel Kurulunda onaylanan tezkere ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Lübnan’daki görevi 1 yıl daha uzatılmıştı.

Erbakan Hocamızın buyurdukları gibi, “Ey Akepe iktidarı! Yahu asıl saldıran, fitne fesat çıkaran İsrail olduğu halde, siz Türk askerimizi niye Lübnan’a gönderiyorsunuz? Kuzeyden gelecek saldırılara karşı İsrail’i korumak mı istiyorsunuz? O kadar cesursanız ve barış taraftarıysanız, Filistinli masum Müslümanları İsrail katliamlarından korumak üzere askerlerimizi niye Gazze’ye yollamıyorsunuz?

İşte Erbakan ile Erdoğan’ın farkı!

Hatırlayınız, terör devleti İsrail’in Filistin’deki işgal ve zulmünü engellemek için, Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 54’üncü Hükümet’in Başbakanı olarak son derece önemli ve tarihi bir karar almıştı. Ve bu karar Resmî Gazete’de yayımlanmıştı.

‘Türkiye Tarafından Hebron (El-Halil)’a Askeri Personel Gönderilmesi Hususunda Hükümetin Yetkili Kılınması İçin, Anayasa’nın 92’nci Maddesine Göre İzin Verilmesine Dair’

Karar No: 487, Karar Tarihi 20.02.1997 (Resmî Gazete ile yayımı: 22.02.1997, Sayı: 22913) nolu kararı Erbakan çıkartmış, 28 Şubat darbesine rağmen bu karar uygulanmış ve İsrail de buna uymak zorunda kalmıştı. Artık yeni bir Erbakan’a ve Milli Çözüm Programına acilen ihtiyaç vardır.” İfadelerini kullandı.

Basın Metni: