Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan yıllar önce Tv5 kanalında yayınlanan bir programa katılarak Türkiye'nin demokrasiyle değil, demokraturla yönetildiğini vurgulamıştı.

Türkiye'de 'Demokratur' kavramını kullanan ilk siyasetçi olan Erbakan şunları aktarmıştı;

"Yine bir seçim arefesinde milletimizin bunları çok iyi bilmesi, tanıması gerekir. Bu tabir Latince bir tabirdir. Diktatör demek, baskı yapan adam demektir. Diktatörlükle yönetilen bir rejimin adı Latince'de 'Diktatur' olarak ifade edilir. Demokrasi demek, halkın kendi kendisini idare etmesi demektir. Demokratur demek ise, halkın yönetime alet edilmesi demektir. Yani halk narkozlanır, ben seçtim zanneder, halbuki başkaları tarafından tamamen narkozlanmıştır, etkilenmiştir ve o başkası istediğini seçtiriyor. Seçmenler (halk) ise ben seçtim zannediyor. Seçilen kişiler ise 'biz kendi marifetimizle seçildik' zannederler. Bunun adı 'Demokratur'dur. Demokrasi değildir."

Erbakan sözlerine şöyle devam etti, "Şimdi bu ülke emperyalizmin geliştirdiği muazzam bir sanayidir. Bunu ben demiyorum. Almanya'nın 2 numaralı Kardinali söylüyor. Son yazdığı kitabında, bir yandan Papa'ya tavsiyede bulunuyor ve diyor, 'Bizim Hıristiyanlığımız geriliyor. Müslümanlıktan istifade edin. Lütfen Hıristiyanlığı kurtarın.' Buna ek olarak, insanlığın saadeti için ikinci tavsiyem şudur diyor Kardinal 'İnsanlar, ırkçı Emperyalizm tarafından 'Demokratur' rejimi vasıtasıyla aldatılıyor. Bu insanlara Demokratur'un tanıtılması lazımdır ki insanlar aldanmasınlar.' Demokrasi demiyor Demokratur diyor. Emperyalizm çeşitli ülkelerde, mesela Uganda'da filanca insanı iktidara getirmek istiyor. Buna göre medyayı, para gücünü ve işbirlikçilerini kullanıyor. Bu etkileri kullanıyorlar ve buradaki zavallı halk bu etkilerde kalarak, ben seçiyorum zannederek, gidip ırkçı Emperyalizmin dediğini seçiyor. Burada kullanılan metodlar nedir? Horoz dövüşüdür. Bütün ülkelerde bunlar iki partiyi tutar. Bu iki parti ırkçı Emperyalizmin partileridir."

Erbakan, "Amerika'da Cumhuriyetçi ve Demokrat parti de sonuçta ırkçı Emperyalizme tabidirler. Almanya'da Sosyal Demokratlar, Hristiyan Demokratlar da böyledir. Seçim boyunca sadece iki parti vardır zannediyorsunuz. Tıpkı Türkiye'de AKP ve CHP ile oynanan horoz dövüşü gibi! Bunlar arasında ne fark var temelde, Allah aşkına! Şimdi ben bunu söylediğimde bazı kardeşlerimiz yadırgayacak. Ben temel meselelerden bahsediyorum." şeklinde uyarmıştı.

Kaynak:milligazete.com