yandex
Aydın UZKAN
Köşe Yazarı
Aydın UZKAN
 

AHLAK RİSALESİ

Gündelik konuşmalarda bazı kavramları o kadar sıkça kullanılırız ki, içini boşalttığımızın farkına varamayız.  Konuşulan her iki kelimeden biri olup çıkar ama kimse bu kavramın aslını astarını, gereklerini ve nedenlerini  sorgulamaz. Bu kavramlar git gide sıradanlaşır ve  deformasyona uğrar. Ahlak ta bunlardan bir tanesi. İnsan ahlaktan ibarettir. İnsan ona yakınlığı derecesinde insanlığına  yakındır. Ahlak, insanın olmazsa olmaz parçalarından, mütemmim bir cüzlerinden bir tanesidir. İç sesin çarptığı bir duvardır ahlak. Yokluğu, sınırsız özgürlükçülerin dahi canını sıkabilecek eşiksiz kapıdır. Zekadan çok irade gerektirdiğini unutmamak gerekir. Mevlana’nın ifadesiyle “Demir gibi değersiz olan cahili, altın gibi değerli olan bilginden üstün kılan tek özellik ahlaktır’’ Psikolojik olarak etkileyen,  sosyolojik olarak ise etiketleyen olgudur ahlak. İnsanoğlunun fıtratında var olan bu olguyu felce uğratıp, ardından suni şeylerle hayatta tutmaya çalışanların başaramadığı bir değerdir. Toplum düzenine şekil veren davranışlar silsilesidir Tartışılmaz biçimde bağlayıcılığı olan kavram olan ahlak , insanı  mutlu , kutlu ve umutlu yapar. ‘’Ahlak, insanın vicdanın emrine girmesi, hem kendini hem de başkalarını insanca yaşamaya ve insan olarak kalmaya davet etmesi ve bunun için çaba sarf etmesi demektir. Ahlak, bir şey beklemeden ve bir şey istemeden kendine, başkalarına, topluma, dünyaya, çevreye, kainata, vb. her şeye sırf insan olarak ve sırf fıtrata bağlı kalarak yapılan bir insanca eyleyiş biçimidir. Ahlak, insanı bir yanıyla gerçek özgür kılar diğer yanıyla da insana karşı oluşan her türlü olumsuzluklarla mücadele için sorumluluk bilinci verir. Ahlakı temel alan bir kişi aynı zamanda vicdanı da temel almış olur. Böylece kişi, yüce gönüllü olmanın ötesinde hem bağışlayıcı hem de insanlık savaşçısı olmuş olur..’’ (2) Onu bir kariyer meselesi , rekabet unsuru ve polemik konusu yapanlar ise,  içeriğini ihmal ettiği ahlakın, sadece propagandacısı olan ahlakçılar olarak boy gösterenlerdir. ‘’Kendisini pirüpak ilan edip başka herkesi ahlaksız ilan eden “ahlakçı”nın ahlaksızlığı sinsi bir ahlaksızlıktır. En çok sahip olduğunu iddia ettiği şeyin yoksulu olarak yaşamaya mahkumdur.’’(1) Ancak ve ancak insanlar arasındaki ilişkilerin seyri içinde sınanabilecek olan şeydir ahlak. Hiçbir ilişkisellik içerisinde olmadan, toplumsal alandan izole bir tarzdaki  ahlaklılıktan söz etmek, ayakları yere basmayan bir düşünce biçimidir. Bu yüzden, toplum olmayan yerde ahlaki değerlerden de söz etmez biraz gevezeliğe kaçar. Her ortamda toplum ahlakının çöktüğünden dem vuranlar, hiç kendi üzerine alınmaz nedense. Sanki toplum tek başına ahlaksızlaşıyormuş gibi. Oysa ki, ahlak ta ahlaksızlık ta sadece bireyde değil , toplumla birlikte yeşerip var olur. Ahlakın merkezinde insan  yer alır. Ahlâklı insan ahlâklı toplumu, ahlâklı toplum ise ahlâklı insanı inşâ ederek döngüye devam eder. Ahlaksızların elindeki ahlak , bomba hükmündedir. Ahlaka, sadece namus ve cinsellik penceresinden bakarken, diğer taraftan devlet malına çöküp, yetim hakkını gasbeden namussuzların ahlakından söz edilmez. Ahlakın gelişimi hiyeraşik bir sıra izler . Okullarda çeşitli kademelerde Din kültürü ile birlikte öğretilmeye çalışılsa da, bilinci gelişmemiş bireyin ahlaki olarak ta gelişmesi beklenemez. Mensuplarından ahlak beklentisi içinde olmayan ya da  mensuplarının talep ettiği ahlakı yerine getirmedikleri tüm ideolojiler  sadece taraftar üretir. Ahlakın zayıf olduğu toplumların medenî olmaları mümkün değildir.‘’Bir milletin ahlakı dişleri gibidir, çürüdüğü oranda rahatsızlık ve acı verir’’ der Bernard Shaw. Ahlak bekçiliğine soyunanların sayısının , ahlaklı olanların sayısını geçmesinin  nedeni, ahlakın ne olmadığını bilip te, ne olduğunu bilmeyenlerin onu savunmasıdır. Günümüz insanı, daha çok sermaye, iktidar ve şiddet alanlarında ahlakla imtihan olmaktadır. Bu sınavı başarabildiği ölçüde insanlaşıp  özgürleşmeye devam edebilecektir. Değilse ahlakçılar cemaati ,vesayetine yeni müridler katmaya devam edecektir. 1 ) senaidemirci.com.tr/ Senai Demirci 2) yenisafak.com /Temel Hazıroğlu
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2022 - Cumartesi

AHLAK RİSALESİ

Gündelik konuşmalarda bazı kavramları o kadar sıkça kullanılırız ki, içini boşalttığımızın farkına varamayız.  Konuşulan her iki kelimeden biri olup çıkar ama kimse bu kavramın aslını astarını, gereklerini ve nedenlerini  sorgulamaz. Bu kavramlar git gide sıradanlaşır ve  deformasyona uğrar. Ahlak ta bunlardan bir tanesi.

İnsan ahlaktan ibarettir. İnsan ona yakınlığı derecesinde insanlığına  yakındır. Ahlak, insanın olmazsa olmaz parçalarından, mütemmim bir cüzlerinden bir tanesidir.

İç sesin çarptığı bir duvardır ahlak. Yokluğu, sınırsız özgürlükçülerin dahi canını sıkabilecek eşiksiz kapıdır. Zekadan çok irade gerektirdiğini unutmamak gerekir. Mevlana’nın ifadesiyle “Demir gibi değersiz olan cahili, altın gibi değerli olan bilginden üstün kılan tek özellik ahlaktır’’

Psikolojik olarak etkileyen,  sosyolojik olarak ise etiketleyen olgudur ahlak. İnsanoğlunun fıtratında var olan bu olguyu felce uğratıp, ardından suni şeylerle hayatta tutmaya çalışanların başaramadığı bir değerdir. Toplum düzenine şekil veren davranışlar silsilesidir

Tartışılmaz biçimde bağlayıcılığı olan kavram olan ahlak , insanı  mutlu , kutlu ve umutlu yapar. ‘’Ahlak, insanın vicdanın emrine girmesi, hem kendini hem de başkalarını insanca yaşamaya ve insan olarak kalmaya davet etmesi ve bunun için çaba sarf etmesi demektir.

Ahlak, bir şey beklemeden ve bir şey istemeden kendine, başkalarına, topluma, dünyaya, çevreye, kainata, vb. her şeye sırf insan olarak ve sırf fıtrata bağlı kalarak yapılan bir insanca eyleyiş biçimidir.

Ahlak, insanı bir yanıyla gerçek özgür kılar diğer yanıyla da insana karşı oluşan her türlü olumsuzluklarla mücadele için sorumluluk bilinci verir. Ahlakı temel alan bir kişi aynı zamanda vicdanı da temel almış olur. Böylece kişi, yüce gönüllü olmanın ötesinde hem bağışlayıcı hem de insanlık savaşçısı olmuş olur..’’ (2)

Onu bir kariyer meselesi , rekabet unsuru ve polemik konusu yapanlar ise,  içeriğini ihmal ettiği ahlakın, sadece propagandacısı olan ahlakçılar olarak boy gösterenlerdir. ‘’Kendisini pirüpak ilan edip başka herkesi ahlaksız ilan eden “ahlakçı”nın ahlaksızlığı sinsi bir ahlaksızlıktır. En çok sahip olduğunu iddia ettiği şeyin yoksulu olarak yaşamaya mahkumdur.’’(1)

Ancak ve ancak insanlar arasındaki ilişkilerin seyri içinde sınanabilecek olan şeydir ahlak. Hiçbir ilişkisellik içerisinde olmadan, toplumsal alandan izole bir tarzdaki  ahlaklılıktan söz etmek, ayakları yere basmayan bir düşünce biçimidir. Bu yüzden, toplum olmayan yerde ahlaki değerlerden de söz etmez biraz gevezeliğe kaçar.

Her ortamda toplum ahlakının çöktüğünden dem vuranlar, hiç kendi üzerine alınmaz nedense. Sanki toplum tek başına ahlaksızlaşıyormuş gibi. Oysa ki, ahlak ta ahlaksızlık ta sadece bireyde değil , toplumla birlikte yeşerip var olur.

Ahlakın merkezinde insan  yer alır. Ahlâklı insan ahlâklı toplumu, ahlâklı toplum ise ahlâklı insanı inşâ ederek döngüye devam eder. Ahlaksızların elindeki ahlak , bomba hükmündedir. Ahlaka, sadece namus ve cinsellik penceresinden bakarken, diğer taraftan devlet malına çöküp, yetim hakkını gasbeden namussuzların ahlakından söz edilmez.

Ahlakın gelişimi hiyeraşik bir sıra izler . Okullarda çeşitli kademelerde Din kültürü ile birlikte öğretilmeye çalışılsa da, bilinci gelişmemiş bireyin ahlaki olarak ta gelişmesi beklenemez.

Mensuplarından ahlak beklentisi içinde olmayan ya da  mensuplarının talep ettiği ahlakı yerine getirmedikleri tüm ideolojiler  sadece taraftar üretir. Ahlakın zayıf olduğu toplumların medenî olmaları mümkün değildir.‘’Bir milletin ahlakı dişleri gibidir, çürüdüğü oranda rahatsızlık ve acı verir’’ der Bernard Shaw.

Ahlak bekçiliğine soyunanların sayısının , ahlaklı olanların sayısını geçmesinin  nedeni, ahlakın ne olmadığını bilip te, ne olduğunu bilmeyenlerin onu savunmasıdır.

Günümüz insanı, daha çok sermaye, iktidar ve şiddet alanlarında ahlakla imtihan olmaktadır. Bu sınavı başarabildiği ölçüde insanlaşıp  özgürleşmeye devam edebilecektir. Değilse ahlakçılar cemaati ,vesayetine yeni müridler katmaya devam edecektir.

1 ) senaidemirci.com.tr/ Senai Demirci

2) yenisafak.com /Temel Hazıroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.