yandex
Süleyman Mutlu
Köşe Yazarı
Süleyman Mutlu
 

Rüyada Muammer Kaddafi’yi görmek neye delâlettir?

Politika ya da siyaset, işimiz, gücümüz derdimiz, dermanımız yâhud dermansızlığımız olmuş. Mâzide okuduğumuz okulda her milletten insan olması, şu anda ise işimiz icâbı birkaç ecnebi memleketlere gidip gelmemizden mütevellit, epey bir milletle muhatap olduk, sohbet ettik, hayata ve insanlara bakışlarına dair fikirler edindik. Bunlara dayanarak şu kadarını çok rahat söyleyebilirim ki, biz şarklılar kadar siyasetle uğraşan, politikayı hayatının merkezine yerleştiren bir ikinci cemiyet yok. Şarklılar dediysek, aslında ekseriyeti İslâm medeniyetinin parçası olan cemiyetlerden bahsediyorum, Türkler, Araplar, Farslar, Urdular vs. Yâhu, yiyoruz siyaset, içiyoruz siyaset, yatıyoruz öyle, kalkıyoruz öyle. Mesela yabancılara, kendi ülkelerinin iç siyaseti hakkında bir soru veya bir konu soruyorsun, adam hiç düşünmeden ‘bilmiyorum’ deyip konuyu kapatıyor. Lakin biz şarklılar ise bu vaziyet karşısında dumura uğrayıp ‘nası yeaaa, memleketinin siyasetini nasıl bilmezsin, eyyy cahal’ deyû muhatabımızın suratına alık alık bakakalıyoruz. Son bir çırpınışla, ‘yâhu filan var ya hani, Cam Göbeği Partisinin lideri, Türkiye’ye barbar bunlar ayol dedi’ diye son sıkımlık kurşunumuzu da kullandıktan sonra, adamın alıklık katsayısının yükselişine hayret ediyoruz. Aslında adam da bize hayret ediyor ve ‘azizim sen kafandaki cigabaytları ne diye bunlarla bitiriyorsun, ye aşı kıl beşi’ nazarlarıyla konuyu değiştirme hamlelerine şahitlik ediyoruz. Bu adamlar, bu ecnebiler nasıl memleket meseleleriyle nasıl bu kadar alakasız olabilirler, nasıl, nasıl diye kendimizi derbeder edip, zihnimizin idrak yollarını jiletlerken, onlar hayatlarını başka işlere vakfediyor, hobiler ediniyor veya işlerinde yükselmenin yollarını arıyorlar, ya da ot gibi yaşıyorlar, hiç önemli değil. Burada mesele şu ki, -eğer işi bu değilse- aslında hiçbir faydası olmayan bir işle vaktini harcamıyorlar. Gerçekten cevabını bilmediğim için soruyorum, peki bizi ne veya kimler bu kadar politize etti? Harcamamız gerekenden daha fazla gayret ve enerjiyi neden, evet tekrar ediyorum neden buna harcıyoruz? Bizi bu hâle kim getirdi? Bir taraftan ürküp tırstığımız, bir taraftan ise her suçu attığımız gariban ve çilekeş ‘dış güçler’ mi? Dış güç, dış güç olalı böyle itham ne işitilmiş ne de görülmüştür evet, ama aklıma başka kimse gelmiyor. Yani biz o kadar politize olmuş bahtsız nesilleriz ki, daha yirmili yaşlarının baharında olan bir dostum, bana ‘abi rüyamda Kaddafi’yi gördüm’ diyor. Haricen Saddam Hüseyin, Beşar Esad dahil olmak üzere birtakım liderleri de rüya aleminde peyderpey gördüğünü de ilave ediyor. Yahu ey Anadollular, ey Şarklılar, ey Müselmanlar, ey büyük Türk milleti biz nasıl bir hayat yaşıyoruz ki, Cenâb-ı Allah bize rüyada Beşar’ı, Kaddafi’yi gösteriyor? Suâli tekrar edeyim: Bu işlerle niçin bu dozda alakadarız ki, bu adamlar rüyamıza dahi giriyor? Hayır bu arkadaşım bunu anlattığında, şahsım da dalga geçer bir eda ile kendisine gülmüş ve ‘sen nasıl bir hayat yaşıyorsun da, rüyanda Kaddafi’yi görüyorsun’ demiştim. Tam da aynı günün gecesinde ben de Putin’i görmeyeyim mi? Tövbe estağfirullah, tövbe. Ne yapmalı suâlinin muhatabının ben olmadığımı düşündüğüm için o konuda bir şey söyleyemem, ama bu işi bir hâle yola koymalı, onu biliyorum. Bir de bilen varsa söylesin, rüyada Kaddafi’yi mi, yoksa Saddam Hüseyin’i mi görmek daha iyidir?
Ekleme Tarihi: 04 Temmuz 2022 - Pazartesi

Rüyada Muammer Kaddafi’yi görmek neye delâlettir?

Politika ya da siyaset, işimiz, gücümüz derdimiz, dermanımız yâhud dermansızlığımız olmuş. Mâzide okuduğumuz okulda her milletten insan olması, şu anda ise işimiz icâbı birkaç ecnebi memleketlere gidip gelmemizden mütevellit, epey bir milletle muhatap olduk, sohbet ettik, hayata ve insanlara bakışlarına dair fikirler edindik. Bunlara dayanarak şu kadarını çok rahat söyleyebilirim ki, biz şarklılar kadar siyasetle uğraşan, politikayı hayatının merkezine yerleştiren bir ikinci cemiyet yok. Şarklılar dediysek, aslında ekseriyeti İslâm medeniyetinin parçası olan cemiyetlerden bahsediyorum, Türkler, Araplar, Farslar, Urdular vs. Yâhu, yiyoruz siyaset, içiyoruz siyaset, yatıyoruz öyle, kalkıyoruz öyle.

Mesela yabancılara, kendi ülkelerinin iç siyaseti hakkında bir soru veya bir konu soruyorsun, adam hiç düşünmeden ‘bilmiyorum’ deyip konuyu kapatıyor. Lakin biz şarklılar ise bu vaziyet karşısında dumura uğrayıp ‘nası yeaaa, memleketinin siyasetini nasıl bilmezsin, eyyy cahal’ deyû muhatabımızın suratına alık alık bakakalıyoruz. Son bir çırpınışla, ‘yâhu filan var ya hani, Cam Göbeği Partisinin lideri, Türkiye’ye barbar bunlar ayol dedi’ diye son sıkımlık kurşunumuzu da kullandıktan sonra, adamın alıklık katsayısının yükselişine hayret ediyoruz. Aslında adam da bize hayret ediyor ve ‘azizim sen kafandaki cigabaytları ne diye bunlarla bitiriyorsun, ye aşı kıl beşi’ nazarlarıyla konuyu değiştirme hamlelerine şahitlik ediyoruz. Bu adamlar, bu ecnebiler nasıl memleket meseleleriyle nasıl bu kadar alakasız olabilirler, nasıl, nasıl diye kendimizi derbeder edip, zihnimizin idrak yollarını jiletlerken, onlar hayatlarını başka işlere vakfediyor, hobiler ediniyor veya işlerinde yükselmenin yollarını arıyorlar, ya da ot gibi yaşıyorlar, hiç önemli değil. Burada mesele şu ki, -eğer işi bu değilse- aslında hiçbir faydası olmayan bir işle vaktini harcamıyorlar.

Gerçekten cevabını bilmediğim için soruyorum, peki bizi ne veya kimler bu kadar politize etti? Harcamamız gerekenden daha fazla gayret ve enerjiyi neden, evet tekrar ediyorum neden buna harcıyoruz? Bizi bu hâle kim getirdi? Bir taraftan ürküp tırstığımız, bir taraftan ise her suçu attığımız gariban ve çilekeş ‘dış güçler’ mi? Dış güç, dış güç olalı böyle itham ne işitilmiş ne de görülmüştür evet, ama aklıma başka kimse gelmiyor. Yani biz o kadar politize olmuş bahtsız nesilleriz ki, daha yirmili yaşlarının baharında olan bir dostum, bana ‘abi rüyamda Kaddafi’yi gördüm’ diyor. Haricen Saddam Hüseyin, Beşar Esad dahil olmak üzere birtakım liderleri de rüya aleminde peyderpey gördüğünü de ilave ediyor. Yahu ey Anadollular, ey Şarklılar, ey Müselmanlar, ey büyük Türk milleti biz nasıl bir hayat yaşıyoruz ki, Cenâb-ı Allah bize rüyada Beşar’ı, Kaddafi’yi gösteriyor? Suâli tekrar edeyim: Bu işlerle niçin bu dozda alakadarız ki, bu adamlar rüyamıza dahi giriyor? Hayır bu arkadaşım bunu anlattığında, şahsım da dalga geçer bir eda ile kendisine gülmüş ve ‘sen nasıl bir hayat yaşıyorsun da, rüyanda Kaddafi’yi görüyorsun’ demiştim. Tam da aynı günün gecesinde ben de Putin’i görmeyeyim mi? Tövbe estağfirullah, tövbe. Ne yapmalı suâlinin muhatabının ben olmadığımı düşündüğüm için o konuda bir şey söyleyemem, ama bu işi bir hâle yola koymalı, onu biliyorum. Bir de bilen varsa söylesin, rüyada Kaddafi’yi mi, yoksa Saddam Hüseyin’i mi görmek daha iyidir?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.