Ramazan Tosun 1959 Yelbeği doğumlu. AKEF’in efsane hocası. Fakültede toplamda iki yıl dersimize girdi. Sert ve tavizsiz bir adamdı. Osmanlıca dersinden pek adam geçirmez diyorlardı. İlk yıl ve ilk derste karşılaşmamız sonraki yıllara dair ipucu veriyordu. İlk sınavından geçer not almayı başardım. Sonrası geldi. 3. Sınıf Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hocanın fikri boyutunu görme fırsatı bulduk. İki kelimeyle; Dobra ve ilim dolu. İlk yılki sertliğin aksine muhabbeti çok daha iyiydi. Sonra mezun olup şu Bozkıra gelince hocamın köylüleri hatta akrabaları ile tanıştım. Korona’nın hız kesmediği bir zamanda hocanın vefat haberi geldi. Bozkırdaki tanıdıkları haberini verdiler. Bende kılık kıyafeti, ilmi ve duruşuyla pek çok öğrencisinin takdir ettiği hocamla ilgili yazı kaleme aldım. Hocamın kitaplarından biri Murat Akman ağabeyimin müdürlük yaptığı ilçe halk kütüphanesinde mevcuttur. İnşallah bir gün Bozkırlı tüm hocalarımızın kitaplarını burada bulmak mümkün olur. “ Ramazan hocayı tanıdığımda Bozkırın Suyu gibi insanının da sert olabileceğini görmüş oldum”. Allah rahmet eylesin. Yavuz Bahadıroğlu geçtiğimiz günlerde vefat etti. Ülkemizde her kesimden birçok insan onun romanları ile tarihimizi sevdi. Vefatı sosyal medyada büyük yankı uyandırdı taziye mesajları atıldı. 4-5 yıl önce Bozkırımıza gelmişti. Öğrencilere yönelik program kış akşamında dar vakte gelse de halka yönelik programı gerçekten doluydu. Yavuz Bahadıroğlu- gerçek ismi ile Niyazi Birinci- Atatürk ile ilgili görüşlerini hariç tutarsak ülkemizde tarihi romancılık ve popüler tarih anlayışının en önemli temsilcisidir. Allah rahmet eylesin.                                                                                                                                    Birbirine fikir olarak zıt bu iki ismi aynı yazıda zikretmenin sebebi fikrimiz farklı olsa da ölüm gerçeğinde birleşeceğimizi göstermek içindi. Ebedi olmak yalnız Allaha mahsustur. Biz ise hayırlı amel götürebilirsek ne mutlu bize. Ramazan Hocam Bozkırlı olmasına rağmen buralarda tanınmazdı ama tanınması gereken bir adamdı. Yetiştirdiği talebeler hayırla yad ediyorlar. Bahadıroğlu ise Türkiye çapında tanınan bir isimdi. Bir nesli inşa etme hedefi vardı. Sevenleri hayırla, düşmanları ise- ölüsüne dahi hakaret ederek anıyorlar. Rabbim bizleri hayırla ve katında güzel amellerle bilinenlerden eylesin.  Selam ve dua ile…