Yunanistan yine sınırı aştı!

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Ege ve İyon Denizi'nde deniz parkları oluşturacaklarını bir kez daha yineledi. Atina'da deniz ekonomisi, iklim krizi, sürdürülebilir balıkçılık ve deniz kirliliği gibi konuları ele alan bir konferansta konuşan Miçotakis, çevrenin ve denizlerin korunmasının önemini vurguladı. Miçotakis, "Biri Ege'de, diğeri İyon Denizi'nde olmak üzere iki yeni büyük milli deniz parkı oluşturacağız" dedi. Söz konusu deniz parklarının Yunanistan'ın koruma altındaki deniz alanlarını yüzde 80 oranında artıracağını ve ülkenin kara sularının üçte birini kapsayacağını belirten Miçotakis, parklarda 2026'ya kadar trollerle avlanmanın yasaklanacağını, 2030'a kadar ise tüm koruma altındaki deniz alanlarında bu yasağın geçerli olacağını kaydetti. Miçotakis, bu yasaklara uyulmasını sağlamak için insansız hava araçları ve yapay zeka gibi teknolojik araçlarla bölgede denetim yapılacağını da sözlerine ekledi. TÜRKİYE'DEN TEPKİ GELDİ Yunanistan'ın bu deniz parkı planları, Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı. Dışişleri Bakanlığı'ndan 9 Nisan'da yapılan açıklamada, Yunanistan'ın Ege ve İyon Denizi'nde deniz parkı ilan etmesinin, Ege sorunlarını ve egemenliği uluslararası anlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin hususları kendi gündemi çerçevesinde kullanma girişimi olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, uluslararası deniz hukukunun kapalı ya da yarı kapalı denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil işbirliğini teşvik ettiği ve Türkiye'nin Ege Denizi'nde Yunanistan ile işbirliğine her zaman hazır olduğu vurgulandı. Yapılan söz konusu açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bugünkü açıklamasında 16-17 Nisan 2024 tarihlerinde Atina’da düzenlenecek “Okyanuslarımız Konferansı” sırasında biri Ege Denizi’nde diğeri İyon Denizi’nde iki yeni Deniz Parkı ilan edeceğini duyurmuştur. Yunanistan’ın, Ege sorunları bağlamında öteden beri hemen her platformdan istifade etme çabası içinde olduğu bilinmektedir. İlişkilerimizde son dönemde görülen yumuşamaya rağmen, Yunanistan’ın bu defa da çevreyle ilgili hususları istismar ettiği görülmektedir. Ege sorunlarını ve egemenliği uluslararası anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin hususları kendi gündemi çerçevesinde kullanmamasını Yunanistan’a tavsiye ederiz. AB dahil üçüncü tarafları da Yunanistan’ın çevre programlarına yönelik siyasi hamlelerine alet olmaması konusunda ikaz etmek isteriz. Öte yandan, uluslararası deniz hukukunun kapalı ya da yarı kapalı denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil işbirliğini teşvik ettiğini, bu bağlamda ülkemizin Ege Denizi’nde Yunanistan’la işbirliğine her zaman hazır olduğunu hatırlatırız. Bu vesileyle, Yunanistan'ın statüsü tartışmalı coğrafi formasyonlar üzerinde yaratması muhtemel fiili durumları kabul etmeyeceğimize tekraren dikkat çekeriz. Söz konusu Deniz Parklarının Ege Denizi’nde iki ülke arasındaki sorunlar bağlamında hukuki açıdan hiçbir sonuç doğurmayacağını yineleriz."