yandex

Libya'daki UMH'nin batıdaki zaferinin anahtarı: Surman ve Sabrata

DÜNYA 14.04.2020 - 19:37, Güncelleme: 16.12.2020 - 17:32 3533+ kez okundu.
 

Libya'daki UMH'nin batıdaki zaferinin anahtarı: Surman ve Sabrata

Hafter'in Sabrata sorumlusu Abdulcelil, "Ülkenin batısındaki sahil şeridinde kontrol tamamen UMH askeri güçlerinin eline geçti." dedi.

Libya'nın Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri, dün ülkenin batı bölgelerindeki operasyonlarda yaklaşık 3 bin kilometrekarelik alanı milislerden temizleyerek büyük bir başarıya imza attı. Başkent Trablus’tan Tunus sınırına kadarki bölgede 7 belde ve bir şehri ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter milislerinin elinden geri alan UMH, ülkenin batısındaki sahil şeridi boyunca kontrolü ele geçirdi. “Barış Fırtınası” operasyonu kapsamında pazartesi sabahı ilk başarı haberi Surman beldesinden geldi. Trablus’un 60 kilometre batısında yer alan Surman’da kontrolün sağlanmasının ardından, buradan 10 kilometre mesafede yer alan bölgenin en önemli şehri Sabrata’dan da milislerin çıkarılmasıyla UMH'nin harekatı ivme kazandı. Gece saatlerine doğru ise, batıya doğu ilerleyen UMH birlikleri, El-Cemil, El-Uceylat, Rikdalin, Melite, Zliten ve El-Asse beldelerinin içinde yer aldığı Tunus sınırına kadar sahil şeridindeki tüm bölgeyi Hafter milislerinden tamamen temizledi. Hafter milisleri, henüz pazar günü Trablus’un 200 kilometre doğusunda yer alan Misrata şehri yakınlarındaki Ebu Gureyn’e geniş çaplı yoğun saldırı düzenlemiş ve beldeyi bir süreliğine ele geçirmişti. Doğudaki en stratejik “uç cephe” olarak bilinen Ebu Gureyn’in düşmesi, başkentin doğusundaki hükümetin kontrolündeki en büyük şehir Misrata’yı hedef haline getirecekti. Buna karşın UMH birlikleri Ebu Gureyn’de Hafter milislerine geçit vermediği gibi Çin yapımı 2 insansız hava aracı (İHA) ve Rus yapımı Mi-35 türü savaş helikopterini düşürerek, saldırıyı geri püskürtmeyi başardı ve kısa süre sonra beldeyi geri aldı. Hafter’in komutanından yenilgi itirafı Hafter’e bağlı Sabrata kentinde konuşlu komutan Ömer Abdulcelil, Bingazi merkezli 218 televizyon kanalına dün gece yaptığı açıklamada, Sabrata başta olmak üzere Trablus’un batısındaki bütün yerleşim alanlarının tamamından çekildiklerini kabul ederek, "Ülkenin batısındaki sahil şeridinde kontrol tamamen UMH askeri güçlerinin eline geçti." dedi. Şehirlere yapılan saldırılarda UMH’ye ait silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) etkili olduğunun altını çizen Abdulcelil, “SİHA’lar iki gün boyunca bu bölgelerdeki mevzilerimizi bombaladı. UMH birliklerinin bu kentlere düzenlediği kara harekatının hava gücü ile desteklenmesi ordu birliklerimizin dengesini olumsuz etkiledi.” ifadelerini kullandı. Zaferi etkileyen hava gücü ve nüfus unsurları UMH güçlerinin dünkü başarısında 2 önemli unsur öne çıkıyor. Bunlardan ilki, ülkenin batısında yeniden sağlanan hava gücü üstünlüğü. Surman beldesine yapılan operasyon esnasında Hafter milislerine yardım için kente gönderilen takviye destek gücü, UMH’ye ait SİHA’lar tarafından hedef alınarak etkisiz hale getirildi. Öte yandan büyük bölümünü Hafter milislerinin kontrol ettiği başkentin güneybatısında yer alan Vatiyye Hava Üssü'ne 3 Nisan’da hava operasyonu düzenlendi. Operasyonda Hafter milislerine ait 3 Su-22 savaş uçağı ile çok sayıda araç, ağır silah ve tesis imha edildi. Üsse düzenlenen bu saldırı ve karşı tarafa verilen zayiat, batı bölgelerinde hava üstünlüğünün UMH’ye geçmesinde önemli rol oynadı. Hükümet güçlerinin başarısında öne çıkan diğer unsur ise nüfus. Trablus hükümeti özellikle Surman ve Sabrata’da halk desteğini arkasına almayı başardı. Toplamda 200 binden fazla nüfusa sahip bu iki şehirden Hafter milislerinin zulmü nedeniyle kaçarak Trablus’a yerleşen binlerce insan bulunuyor. Özellikle de UMH’ye destek veren gençlerin bu şehirlerde yürüttüğü çalışmalar ve Hafter’in paralı askerlerinin halka yaptığı zulüm, bu bölgedeki Libyalıların Trablus’a desteğini artırdı. Dün yapılan operasyonda UMH saflarındaki kentin sakinleri, hükümet güçlerine bölgeye hakimiyeti sayesinde rehberlikleriyle önemli katkı sağladı. Surman ve Sabrata’nın 2019’da Hafter’in eline geçişi Sabrata şehrine Mart 2017’de DEAŞ teröristlerine karşı mücadele etme bahanesiyle girmeye başlayan Hafter milisleri, Surman'da da yabancı göçmenlerle mücadele gerekçesini kullanarak Eylül 2017’den itibaren varlığını artırdı. DEAŞ ve göçmenlere karşı UMH birliklerine destek veriyor görüntüsünde şehirde 2 yıl boyunca çalışma yapan milis grupları, 4 Nisan 2019’da Hafter’in Trablus’a saldırı emri vermesinin ardından Hafter'e çalışan uyuyan hücreler olarak kentte kontrolü silah zoruyla ele geçirmişti. Libya’nın batısının anahtarı kabul edilen Surman ve Sabrata’nın ele geçirilmesi ile ülkede savaşan taraflar arasında coğrafi alan olarak denge sağlanırken, Trablus hükümetinin Tunus'a uzanan uluslararası kara yolu tekrar güvenli hale geldi. Bu büyük zaferin ardından Misrata’dan Tunus sınırına kadarki sahil yolu 400 kilometre boyunca tamamen UMH askeri birlikleri ve haliyle UMH yönetiminin kontrolüne geçmiş oldu. Bu başarıda belki de en kritik rolü oynayan Türk askeri uzmanlarının hakkı da yerel ve uluslararası düzeyde, bazen kısık ve bazen de yüksek sesle vurgulanıyor.  TRT HABER
Hafter'in Sabrata sorumlusu Abdulcelil, "Ülkenin batısındaki sahil şeridinde kontrol tamamen UMH askeri güçlerinin eline geçti." dedi.

Libya'nın Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri, dün ülkenin batı bölgelerindeki operasyonlarda yaklaşık 3 bin kilometrekarelik alanı milislerden temizleyerek büyük bir başarıya imza attı.

Başkent Trablus’tan Tunus sınırına kadarki bölgede 7 belde ve bir şehri ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter milislerinin elinden geri alan UMH, ülkenin batısındaki sahil şeridi boyunca kontrolü ele geçirdi.

“Barış Fırtınası” operasyonu kapsamında pazartesi sabahı ilk başarı haberi Surman beldesinden geldi. Trablus’un 60 kilometre batısında yer alan Surman’da kontrolün sağlanmasının ardından, buradan 10 kilometre mesafede yer alan bölgenin en önemli şehri Sabrata’dan da milislerin çıkarılmasıyla UMH'nin harekatı ivme kazandı.

Gece saatlerine doğru ise, batıya doğu ilerleyen UMH birlikleri, El-Cemil, El-Uceylat, Rikdalin, Melite, Zliten ve El-Asse beldelerinin içinde yer aldığı Tunus sınırına kadar sahil şeridindeki tüm bölgeyi Hafter milislerinden tamamen temizledi.

Hafter milisleri, henüz pazar günü Trablus’un 200 kilometre doğusunda yer alan Misrata şehri yakınlarındaki Ebu Gureyn’e geniş çaplı yoğun saldırı düzenlemiş ve beldeyi bir süreliğine ele geçirmişti.

Doğudaki en stratejik “uç cephe” olarak bilinen Ebu Gureyn’in düşmesi, başkentin doğusundaki hükümetin kontrolündeki en büyük şehir Misrata’yı hedef haline getirecekti.

Buna karşın UMH birlikleri Ebu Gureyn’de Hafter milislerine geçit vermediği gibi Çin yapımı 2 insansız hava aracı (İHA) ve Rus yapımı Mi-35 türü savaş helikopterini düşürerek, saldırıyı geri püskürtmeyi başardı ve kısa süre sonra beldeyi geri aldı.

Hafter’in komutanından yenilgi itirafı

Hafter’e bağlı Sabrata kentinde konuşlu komutan Ömer Abdulcelil, Bingazi merkezli 218 televizyon kanalına dün gece yaptığı açıklamada, Sabrata başta olmak üzere Trablus’un batısındaki bütün yerleşim alanlarının tamamından çekildiklerini kabul ederek, "Ülkenin batısındaki sahil şeridinde kontrol tamamen UMH askeri güçlerinin eline geçti." dedi.

Şehirlere yapılan saldırılarda UMH’ye ait silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) etkili olduğunun altını çizen Abdulcelil, “SİHA’lar iki gün boyunca bu bölgelerdeki mevzilerimizi bombaladı. UMH birliklerinin bu kentlere düzenlediği kara harekatının hava gücü ile desteklenmesi ordu birliklerimizin dengesini olumsuz etkiledi.” ifadelerini kullandı.

Zaferi etkileyen hava gücü ve nüfus unsurları

UMH güçlerinin dünkü başarısında 2 önemli unsur öne çıkıyor. Bunlardan ilki, ülkenin batısında yeniden sağlanan hava gücü üstünlüğü.

Surman beldesine yapılan operasyon esnasında Hafter milislerine yardım için kente gönderilen takviye destek gücü, UMH’ye ait SİHA’lar tarafından hedef alınarak etkisiz hale getirildi.

Öte yandan büyük bölümünü Hafter milislerinin kontrol ettiği başkentin güneybatısında yer alan Vatiyye Hava Üssü'ne 3 Nisan’da hava operasyonu düzenlendi. Operasyonda Hafter milislerine ait 3 Su-22 savaş uçağı ile çok sayıda araç, ağır silah ve tesis imha edildi.

Üsse düzenlenen bu saldırı ve karşı tarafa verilen zayiat, batı bölgelerinde hava üstünlüğünün UMH’ye geçmesinde önemli rol oynadı.

Hükümet güçlerinin başarısında öne çıkan diğer unsur ise nüfus. Trablus hükümeti özellikle Surman ve Sabrata’da halk desteğini arkasına almayı başardı. Toplamda 200 binden fazla nüfusa sahip bu iki şehirden Hafter milislerinin zulmü nedeniyle kaçarak Trablus’a yerleşen binlerce insan bulunuyor.

Özellikle de UMH’ye destek veren gençlerin bu şehirlerde yürüttüğü çalışmalar ve Hafter’in paralı askerlerinin halka yaptığı zulüm, bu bölgedeki Libyalıların Trablus’a desteğini artırdı. Dün yapılan operasyonda UMH saflarındaki kentin sakinleri, hükümet güçlerine bölgeye hakimiyeti sayesinde rehberlikleriyle önemli katkı sağladı.

Surman ve Sabrata’nın 2019’da Hafter’in eline geçişi

Sabrata şehrine Mart 2017’de DEAŞ teröristlerine karşı mücadele etme bahanesiyle girmeye başlayan Hafter milisleri, Surman'da da yabancı göçmenlerle mücadele gerekçesini kullanarak Eylül 2017’den itibaren varlığını artırdı.

DEAŞ ve göçmenlere karşı UMH birliklerine destek veriyor görüntüsünde şehirde 2 yıl boyunca çalışma yapan milis grupları, 4 Nisan 2019’da Hafter’in Trablus’a saldırı emri vermesinin ardından Hafter'e çalışan uyuyan hücreler olarak kentte kontrolü silah zoruyla ele geçirmişti.

Libya’nın batısının anahtarı kabul edilen Surman ve Sabrata’nın ele geçirilmesi ile ülkede savaşan taraflar arasında coğrafi alan olarak denge sağlanırken, Trablus hükümetinin Tunus'a uzanan uluslararası kara yolu tekrar güvenli hale geldi.

Bu büyük zaferin ardından Misrata’dan Tunus sınırına kadarki sahil yolu 400 kilometre boyunca tamamen UMH askeri birlikleri ve haliyle UMH yönetiminin kontrolüne geçmiş oldu.

Bu başarıda belki de en kritik rolü oynayan Türk askeri uzmanlarının hakkı da yerel ve uluslararası düzeyde, bazen kısık ve bazen de yüksek sesle vurgulanıyor. 

TRT HABER
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.