yandex
Mücahid Halil AKYÜZ
Köşe Yazarı
Mücahid Halil AKYÜZ
 

YAHUDİ FANATİZMİ; MİLATTAN SONRA 66 İSYANI

YAHUDİ FANATİZMİ MİLATTAN SONRA 66 İSYANI             Bu yazımızda; Her devirde fitne, fesat ve bozgunculukları ile bilinen, bu yüzden de, yaşadıkları topraklarda bir türlü barınamayan Yahudilerin, Milattan Sonra 70’li yıllara doğru, Romalılar ile yaşadıkları birtakım olaylardan bahsedeceğim. Milattan Önce 66 yılında, Roma İmparatorluğu, dönemin şartlarına göre profesyonel bir ordu hazırlamıştı. Yahudilerin yaşadığı Filistin topraklarını kuşatmış ve kansız bir şekilde ele geçirdikleri bu topraklarda, hoşgörüye dayalı bir yönetim oluşturmuşlardı. Yeni düzene göre Yahudiler, kendi krallarını seçebilecek ve inançlarını özgürce yaşayabileceklerdi. İçişlerinde bağımsız, dışişlerinde ise, Romalılara bağımlı olacaklardı.  Romalılar bununla da yetinmemiş, Yahudiler tarafından, “Put” olarak kabul edilen, kartal başlı sembollerini, saygısızlık olmasın diye, Filistin topraklarına sokmamışlardı. Romalıların kurmuş oldukları yeni düzen, Rasyonel Yahudiler tarafından kabul görmüş ve kısa süre içerisinde benimsenmişti. Böylece uyum içinde yaşama süreci de başlamış oldu. Ellerindeki imkânlar, Romalılara karşı mücadele etmeye elverişli olmadığından, hallerinden memnun olmasalar da, bunu belli ettirmemeye çalışıyorlardı. Aynı şeyi, irrasyonel düşünen; fanatik Yahudiler Zealotlar için söylemek mümkün değildi. Onlara göre barış; gereksiz ve oyalama sürecinden ibaretti. Akılcı düşünmeye kapalı fanatikler, ideolojilerine yürekten ve körü körüne bağlıydı. Milattan Sonra 66’ya gelindiğinde, Yahudiler için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. 4 yıl sonrasında, Kudüs’ün kuşatılmasına neden olacak Yahudi isyanı, Masada Kayalıkları’ndaki güvenlikli bir kalede fiilen başlamıştı. Zealotlar, akılcı düşünen Yahudileri bastırmış, kaledeki Roma Garnizonu gafil avlanmış ve Zealotlar tarafından kılıçtan geçirilmişlerdi. Diğer bir grup ise, Antonia Kalesi’ndeki Roma askerlerine saldırmış, kalede bulunan askerler; kaleden ayrılıp gitmek şartı ile teslim olmalarına rağmen, tamamı öldürülmüştü. Dediğimiz gibi Zealotlar, ideolojilerine körü körüne bağlı, bir o kadar da acımasızdı… Milattan Sonra 70’e gelindiğinde, altın çağını yaşayan Romalılar, Komutan Titus tarafından muhteşem bir ordu kurmak suretiyle, Kudüs’ü tekrar kuşatmışlardı. Kentin surlarına dayanan Romalı askerler, fanatiklerin dört yıl önce başlattıkları isyan başlarına çok ağır bir şekilde patlamıştı. Bu kuşatma Kudüs’de ki Yahudi varlığının sonunu getirecek, Hz İsa’ya yaptıkları ihanetin ise Allah tarafından verilmiş bir cezası olacaktı. Yahudiler uzunca bir süre yarı aç yarı tok bir şekilde savaşmaya devam ettiler. Savaş Yahudiler için büyük bir zorluk ve meşakkat haline gelmişti artık dayanacak güçleri nerdeyse kalmamıştı. Buna rağmen fanatik Zealotlar pes etmiyordu. Bu yüzden Zealotlar ve rasyonel düşünen Yahudiler arasında tartışmalar başladı. Akıllıca düşünen Yahudilerin başını çeken, Haham Yohanan Ben Zekkai; Romalılara karşı savaşın devam etmesinin artık akıllıca bir hareket olmayacağını, büyük bir yıkım ile sonuçlanacağı noktasında uyarılarda bulunmuştu. Fanatikler ise bu düşünceyi ihanet olarak vurguluyor, sonuna kadar savaşma noktasında kararlıydılar. Bir mucizenin gelip Romalılara karşı onları galip kılacağına inanmışlardı. Bu düşüncenin temel kaynağı ise, körü körüne bağlandıkları Kabalaydı. Çünkü; Kabala içinde bulunan öğretiler ve bu öğretilerin uygulanması onlara Dünyanın efendisi olacaklarının müjdesini vermekteydi. Ve korkulan başa gelmişti. Uzunca bir kuşatmanın ardından Romalılar şehre girmiş, kuşatma ise sokak savaşına dönüşmüştü. Lakin Zealotlar hiçbir şekilde ders almıyorlar, sokak aralarında yakaladıkları Roma askerlerini vahşice parçalayarak öldürmeye devam ediyorlardı. Bu ise karşı tarafı daha da tahrik etmiş ve hırslandırmıştı. Geri çekile çekile bin yıl öncesi Hz. Süleyman tarafından yapılan tapınağa sığınan Yahudiler burada sıkıştılar. Romalılar hem Tapınağı hem de Yahudileri yok ettiler. Zealotların bu nefsani ve azgın saplantıları çok ağır bir sonuca mal oldu. Bir milyondan fazla Yahudi öldü, sağ kalanların büyük bir bölümü köle pazarlarında satıldı. Tapınaktan geriye ise yüz yıllar sonrasında adı “Ağlama Duvarı” olarak geçen yapı kalmıştı. Yahudiler Hz. İsa’ya karşı çıkardıkları büyük fitnenin cezasını; Canları, malları ve toprakları ile ödediler. Biz Kitapta (Levh-i Mahfuz’da -kader programında-, olacakları önceden bildiğimizden) İsrailoğullarına şu hükmü verip (kararlaştırdık): “Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa (çok yaygın ve azgın bir fesatlıkla) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle böbürlenip şımaracaksınız. (Ekonomik, askeri ve siyasi gücü ele geçirecek ve bölgeye hükümran olacaksınız. Ne var ki bununla şımaracak; haksızlığa ve ahlâksızlığa başlayacaksınız.)” Nitekim (bunlardan) ilk vaid (birinci azgınlığınızı cezalandırma vakti) geldiği zaman güç ve şiddet sahibi kullarımızı (İslam kaynaklarında Buhtunnasr, Batılılarca Nabukadnezar denen komutanı ve ordularını) üzerinize gönderdik de sizi evlerin aralarına kadar girip araştırıp (buldular, yurtlarınızı ve zulüm saltanatlarınızı yıktılar). Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü (ve tarihte aynen gerçekleşmiş bulunmaktaydı.) İsra 4-5 Bunca vahşet ve felaketin üzerine, Zealotlar ders almaktan uzaktılar. MS 73 yılında bir daha örgütlendiler. Masada kalesinde Roma’ya karşı bir saldırıya daha geçtiler. 960 Zealot eşleri ve çocukları ile kale içinde Roma Askerleri tarafından sıkıştırıldılar. Teslim olmaları istenmişti lakin onlar teslim olmak yerine birbirlerini öldürerek toplu bir intiharı tercih ettiler. Kaleye tekrardan giren Roma Askerleri sağ vaziyette bir tane bile Yahudi bulamadı. Allah Yahudileri İrrasyonalizm ile lanetlemişti. Hiçbir şekilde ders çıkarmıyorlar, kendilerinin üstün ırk olduklarının saplantısı ile hep galip geleceklerine inanıyorlardı…  
Ekleme Tarihi: 14 Şubat 2024 - Çarşamba

YAHUDİ FANATİZMİ; MİLATTAN SONRA 66 İSYANI

YAHUDİ FANATİZMİ

MİLATTAN SONRA 66 İSYANI

            Bu yazımızda; Her devirde fitne, fesat ve bozgunculukları ile bilinen, bu yüzden de, yaşadıkları topraklarda bir türlü barınamayan Yahudilerin, Milattan Sonra 70’li yıllara doğru, Romalılar ile yaşadıkları birtakım olaylardan bahsedeceğim.

Milattan Önce 66 yılında, Roma İmparatorluğu, dönemin şartlarına göre profesyonel bir ordu hazırlamıştı. Yahudilerin yaşadığı Filistin topraklarını kuşatmış ve kansız bir şekilde ele geçirdikleri bu topraklarda, hoşgörüye dayalı bir yönetim oluşturmuşlardı. Yeni düzene göre Yahudiler, kendi krallarını seçebilecek ve inançlarını özgürce yaşayabileceklerdi. İçişlerinde bağımsız, dışişlerinde ise, Romalılara bağımlı olacaklardı. 

Romalılar bununla da yetinmemiş, Yahudiler tarafından, “Put” olarak kabul edilen, kartal başlı sembollerini, saygısızlık olmasın diye, Filistin topraklarına sokmamışlardı.

Romalıların kurmuş oldukları yeni düzen, Rasyonel Yahudiler tarafından kabul görmüş ve kısa süre içerisinde benimsenmişti. Böylece uyum içinde yaşama süreci de başlamış oldu. Ellerindeki imkânlar, Romalılara karşı mücadele etmeye elverişli olmadığından, hallerinden memnun olmasalar da, bunu belli ettirmemeye çalışıyorlardı.

Aynı şeyi, irrasyonel düşünen; fanatik Yahudiler Zealotlar için söylemek mümkün değildi. Onlara göre barış; gereksiz ve oyalama sürecinden ibaretti. Akılcı düşünmeye kapalı fanatikler, ideolojilerine yürekten ve körü körüne bağlıydı.

Milattan Sonra 66’ya gelindiğinde, Yahudiler için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. 4 yıl sonrasında, Kudüs’ün kuşatılmasına neden olacak Yahudi isyanı, Masada Kayalıkları’ndaki güvenlikli bir kalede fiilen başlamıştı. Zealotlar, akılcı düşünen Yahudileri bastırmış, kaledeki Roma Garnizonu gafil avlanmış ve Zealotlar tarafından kılıçtan geçirilmişlerdi.

Diğer bir grup ise, Antonia Kalesi’ndeki Roma askerlerine saldırmış, kalede bulunan askerler; kaleden ayrılıp gitmek şartı ile teslim olmalarına rağmen, tamamı öldürülmüştü. Dediğimiz gibi Zealotlar, ideolojilerine körü körüne bağlı, bir o kadar da acımasızdı…

Milattan Sonra 70’e gelindiğinde, altın çağını yaşayan Romalılar, Komutan Titus tarafından muhteşem bir ordu kurmak suretiyle, Kudüs’ü tekrar kuşatmışlardı. Kentin surlarına dayanan Romalı askerler, fanatiklerin dört yıl önce başlattıkları isyan başlarına çok ağır bir şekilde patlamıştı. Bu kuşatma Kudüs’de ki Yahudi varlığının sonunu getirecek, Hz İsa’ya yaptıkları ihanetin ise Allah tarafından verilmiş bir cezası olacaktı. Yahudiler uzunca bir süre yarı aç yarı tok bir şekilde savaşmaya devam ettiler. Savaş Yahudiler için büyük bir zorluk ve meşakkat haline gelmişti artık dayanacak güçleri nerdeyse kalmamıştı. Buna rağmen fanatik Zealotlar pes etmiyordu. Bu yüzden Zealotlar ve rasyonel düşünen Yahudiler arasında tartışmalar başladı. Akıllıca düşünen Yahudilerin başını çeken, Haham Yohanan Ben Zekkai; Romalılara karşı savaşın devam etmesinin artık akıllıca bir hareket olmayacağını, büyük bir yıkım ile sonuçlanacağı noktasında uyarılarda bulunmuştu. Fanatikler ise bu düşünceyi ihanet olarak vurguluyor, sonuna kadar savaşma noktasında kararlıydılar. Bir mucizenin gelip Romalılara karşı onları galip kılacağına inanmışlardı. Bu düşüncenin temel kaynağı ise, körü körüne bağlandıkları Kabalaydı. Çünkü; Kabala içinde bulunan öğretiler ve bu öğretilerin uygulanması onlara Dünyanın efendisi olacaklarının müjdesini vermekteydi.

Ve korkulan başa gelmişti. Uzunca bir kuşatmanın ardından Romalılar şehre girmiş, kuşatma ise sokak savaşına dönüşmüştü. Lakin Zealotlar hiçbir şekilde ders almıyorlar, sokak aralarında yakaladıkları Roma askerlerini vahşice parçalayarak öldürmeye devam ediyorlardı. Bu ise karşı tarafı daha da tahrik etmiş ve hırslandırmıştı. Geri çekile çekile bin yıl öncesi Hz. Süleyman tarafından yapılan tapınağa sığınan Yahudiler burada sıkıştılar. Romalılar hem Tapınağı hem de Yahudileri yok ettiler. Zealotların bu nefsani ve azgın saplantıları çok ağır bir sonuca mal oldu. Bir milyondan fazla Yahudi öldü, sağ kalanların büyük bir bölümü köle pazarlarında satıldı. Tapınaktan geriye ise yüz yıllar sonrasında adı “Ağlama Duvarı” olarak geçen yapı kalmıştı. Yahudiler Hz. İsa’ya karşı çıkardıkları büyük fitnenin cezasını; Canları, malları ve toprakları ile ödediler.

Biz Kitapta (Levh-i Mahfuz’da -kader programında-, olacakları önceden bildiğimizden) İsrailoğullarına şu hükmü verip (kararlaştırdık): “Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa (çok yaygın ve azgın bir fesatlıkla) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle böbürlenip şımaracaksınız. (Ekonomik, askeri ve siyasi gücü ele geçirecek ve bölgeye hükümran olacaksınız. Ne var ki bununla şımaracak; haksızlığa ve ahlâksızlığa başlayacaksınız.)” Nitekim (bunlardan) ilk vaid (birinci azgınlığınızı cezalandırma vakti) geldiği zaman güç ve şiddet sahibi kullarımızı (İslam kaynaklarında Buhtunnasr, Batılılarca Nabukadnezar denen komutanı ve ordularını) üzerinize gönderdik de sizi evlerin aralarına kadar girip araştırıp (buldular, yurtlarınızı ve zulüm saltanatlarınızı yıktılar). Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü (ve tarihte aynen gerçekleşmiş bulunmaktaydı.) İsra 4-5

Bunca vahşet ve felaketin üzerine, Zealotlar ders almaktan uzaktılar. MS 73 yılında bir daha örgütlendiler. Masada kalesinde Roma’ya karşı bir saldırıya daha geçtiler. 960 Zealot eşleri ve çocukları ile kale içinde Roma Askerleri tarafından sıkıştırıldılar. Teslim olmaları istenmişti lakin onlar teslim olmak yerine birbirlerini öldürerek toplu bir intiharı tercih ettiler. Kaleye tekrardan giren Roma Askerleri sağ vaziyette bir tane bile Yahudi bulamadı.

Allah Yahudileri İrrasyonalizm ile lanetlemişti. Hiçbir şekilde ders çıkarmıyorlar, kendilerinin üstün ırk olduklarının saplantısı ile hep galip geleceklerine inanıyorlardı…


 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.