yandex
Selma ZARİFOĞLU
Köşe Yazarı
Selma ZARİFOĞLU
 

Deprem ve Ötesi - 6 Şubat 2023

Yüzyılın felâketi sayılan bir büyüklükte, adeta kıyamet fragmanı gibi bir sabaha uyandı canım ülkem. Enkaz altında kalan canlar kadar, depremden etkilenmeyen şehirlerde yaşayanların da nefesinin kesildiği, kalbinin sıkıştığı büyük bir afet... Uyumak, yemek yemek, sıcacık evlerde oturmak bile utandırdı insan olanı... Yardım etmek için, devletin kurumları, STK'lar, çeşitli ülkelerden ekipler, bireysel aracına atlayıp deprem bölgesine koşanlar, gitme imkanı olmasa da maddi manevi destekte bulunan, belirlenen noktalarda erzakları kolileyip tırlara yükleyen, dualarıyla zincir halkaları kuran ve daha nice binlerce insan seferber oldu. Hayatını kaybedenlerin sayısı arttıkça acımız büyürken, her kurtarılan canla kalbimiz umutla doldu. Şimdi bu yazıyı yazarken, deprem felaketinin 6. gününe girmiş bulunuyoruz. Depremin etkilediği 10 ilde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Umut hala devam ediyor. Bütün bunlar devam ederken, deprem sonrası yapılan hatalara ve yapılması gerekenlere biraz değinmek istiyorum. İlk olarak, niyeti iyi ancak ameli kötü sonuçlar doğuran bireysel ve bilinçsiz yardım etme girişimleri. Devletin belirlediği kurumlar aracılığıyla yapılması gereken destekler, bireysel ve bilinçsiz olarak yapıldığında fayda yerine zarar verebilir, verdi de. Enkaz bölgelerine ulaşmak için zamanla yarışırken, kilometrelerce araç trafiği, yolda oluşan ölümlü kazalar, kazaların neticesinde trafiğin daha çok artmasına sebep oldu. Bazı yardım tırları, yüklerini ulaşması gereken yerden hariç sokaklara bırakıp dönmek zorunda kaldı. Vicdan sahibi herkesin yardım etmek istemesi hem doğal, hem çok güzel. Fakat organize olmadan yapılan yardımın zararları görmezden gelinemez. Biz deprem ülkesiyiz. Tavsiyem şu ki, eli kolu bağlı duramam diyen herkesin, kendine yakın bulduğu STK'lara gönüllü üye olması. Bu durum organize olmayı kolaylaştıracaktır. İkinci önemli mesele, deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmaları yapılırken, din, dil, ırk, siyaset, propaganda, hesap yapılmaması gerektiği. Bazı bölgelerde ekipler çalışırken, kimsenin olmadığı söylemleri üzerine yeni ekipler gönderildi. Bu gerçekten ekip ihtiyacı olan yerlere ulaşmak için hem zaman hem can kaybına sebep oldu. Tüm ülke yüreği ağzında umutla beklerken, hesap derdine düşmek, insanları galeyana getirmek dostça bir tutum olamaz. Kim, ne kadar suçluysa hesap zamanı gelecektir. Hesap son can enkazdan çıkarıldıktan sonra başlar. Birlik olma zamanı son can kurtarılana kadar devam etmek zorundadır. Daha bir çok şey sıralanabilir ancak değinmek istediğim son mesele, sosyal medya hatta TV'de yapılan üzülerek ve öfkelenerek gördüğüm paylaşımlar. Deprem sonrasında sadece 2 sebeple paylaşım yapılmalı. Ya umut olmak için, ya fayda sağlamak için. Bunun dışında enkaz başında hayatını kaybeden evladının elini tutan babayı paylaşmak, hatta bunu sponsorlu reklam olarak çıkacak kadar alçaklaşmak, depremzedelere gönderilen yardımları gaspeden kadar fırsatçı ve insanlık dışıdır. Hüzünlü müziklerle zaten ciğerimizi yakan afetin daha da dramatize edilerek paylaşılması hiç bir fayda sağlamaz. Vicdanı olan herkesin uykusuz kaldığı, yemek yemekten utandığı büyük bir travmayı, daha da derinleştirmekten başka bir işe de yaramaz. Enkazdan kurtulan depremzedelerin, daha sonra sosyal medyada görecekleri nasıl etkiler diye düşünmeden paylaşım yapılmamalı. Biz küllerinden doğmak nedir iyi bilen bir milletiz. Yaralarımızı hep birlikte yeniden saracağız. Yaşadığımız bu acı hepimizin hafızalarında silinmeyecek izler bırakacak elbette ama birlik olarak, destek olarak acımızı hafifleteceğiz. Yaradan bu milleti, bu vatanı her türlü afetten, felaketten koruyup kollasın. Güzel günlere, en kısa zamanda,  hep birlikte kavuşmak dileğiyle... Geçip gitmiş olsun canım vatanım... 11.02.2023 H. Selma Zarifoğlu
Ekleme Tarihi: 13 Şubat 2023 - Pazartesi

Deprem ve Ötesi - 6 Şubat 2023

Yüzyılın felâketi sayılan bir büyüklükte, adeta kıyamet fragmanı gibi bir sabaha uyandı canım ülkem. Enkaz altında kalan canlar kadar, depremden etkilenmeyen şehirlerde yaşayanların da nefesinin kesildiği, kalbinin sıkıştığı büyük bir afet... Uyumak, yemek yemek, sıcacık evlerde oturmak bile utandırdı insan olanı... Yardım etmek için, devletin kurumları, STK'lar, çeşitli ülkelerden ekipler, bireysel aracına atlayıp deprem bölgesine koşanlar, gitme imkanı olmasa da maddi manevi destekte bulunan, belirlenen noktalarda erzakları kolileyip tırlara yükleyen, dualarıyla zincir halkaları kuran ve daha nice binlerce insan seferber oldu. Hayatını kaybedenlerin sayısı arttıkça acımız büyürken, her kurtarılan canla kalbimiz umutla doldu.

Şimdi bu yazıyı yazarken, deprem felaketinin 6. gününe girmiş bulunuyoruz. Depremin etkilediği 10 ilde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Umut hala devam ediyor. Bütün bunlar devam ederken, deprem sonrası yapılan hatalara ve yapılması gerekenlere biraz değinmek istiyorum.

İlk olarak, niyeti iyi ancak ameli kötü sonuçlar doğuran bireysel ve bilinçsiz yardım etme girişimleri. Devletin belirlediği kurumlar aracılığıyla yapılması gereken destekler, bireysel ve bilinçsiz olarak yapıldığında fayda yerine zarar verebilir, verdi de. Enkaz bölgelerine ulaşmak için zamanla yarışırken, kilometrelerce araç trafiği, yolda oluşan ölümlü kazalar, kazaların neticesinde trafiğin daha çok artmasına sebep oldu. Bazı yardım tırları, yüklerini ulaşması gereken yerden hariç sokaklara bırakıp dönmek zorunda kaldı. Vicdan sahibi herkesin yardım etmek istemesi hem doğal, hem çok güzel. Fakat organize olmadan yapılan yardımın zararları görmezden gelinemez. Biz deprem ülkesiyiz. Tavsiyem şu ki, eli kolu bağlı duramam diyen herkesin, kendine yakın bulduğu STK'lara gönüllü üye olması. Bu durum organize olmayı kolaylaştıracaktır.

İkinci önemli mesele, deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmaları yapılırken, din, dil, ırk, siyaset, propaganda, hesap yapılmaması gerektiği. Bazı bölgelerde ekipler çalışırken, kimsenin olmadığı söylemleri üzerine yeni ekipler gönderildi. Bu gerçekten ekip ihtiyacı olan yerlere ulaşmak için hem zaman hem can kaybına sebep oldu. Tüm ülke yüreği ağzında umutla beklerken, hesap derdine düşmek, insanları galeyana getirmek dostça bir tutum olamaz. Kim, ne kadar suçluysa hesap zamanı gelecektir. Hesap son can enkazdan çıkarıldıktan sonra başlar. Birlik olma zamanı son can kurtarılana kadar devam etmek zorundadır.

Daha bir çok şey sıralanabilir ancak değinmek istediğim son mesele, sosyal medya hatta TV'de yapılan üzülerek ve öfkelenerek gördüğüm paylaşımlar. Deprem sonrasında sadece 2 sebeple paylaşım yapılmalı. Ya umut olmak için, ya fayda sağlamak için. Bunun dışında enkaz başında hayatını kaybeden evladının elini tutan babayı paylaşmak, hatta bunu sponsorlu reklam olarak çıkacak kadar alçaklaşmak, depremzedelere gönderilen yardımları gaspeden kadar fırsatçı ve insanlık dışıdır. Hüzünlü müziklerle zaten ciğerimizi yakan afetin daha da dramatize edilerek paylaşılması hiç bir fayda sağlamaz. Vicdanı olan herkesin uykusuz kaldığı, yemek yemekten utandığı büyük bir travmayı, daha da derinleştirmekten başka bir işe de yaramaz. Enkazdan kurtulan depremzedelerin, daha sonra sosyal medyada görecekleri nasıl etkiler diye düşünmeden paylaşım yapılmamalı.

Biz küllerinden doğmak nedir iyi bilen bir milletiz. Yaralarımızı hep birlikte yeniden saracağız. Yaşadığımız bu acı hepimizin hafızalarında silinmeyecek izler bırakacak elbette ama birlik olarak, destek olarak acımızı hafifleteceğiz. Yaradan bu milleti, bu vatanı her türlü afetten, felaketten koruyup kollasın. Güzel günlere, en kısa zamanda,  hep birlikte kavuşmak dileğiyle...

Geçip gitmiş olsun canım vatanım...

11.02.2023

H. Selma Zarifoğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.