Daha Önce de vurgulamıştım. Önceki kuşakların günümüz nesillerini eleştirirken önce kendi zamanlarını ve yaptıklarını iyi analiz edip yazıp çizmeleri gerektiğini.  Yine yanlış bir tavır, yine yanlış bir yaklaşım... O kadar sıklıkla görülmesede bazı çocuklarımız ortaokul veya liseyi tamamlamadan sanayi sektörü başta olmak üzere birçok alanda kendi ekmek kapılarının zeminini hazırlarlar. Belki de birçoğunun tek derdi: ufacık bir haram lokmanın boğazlarından geçmemesi. Ancak buna rağmen anneler ve babalar, sonrada yakın çevrenin hedefinden kurtulamazlar.  Çocuklarının bu kadar imkanı bol ve böyle elverişli ortamlar olduğu halde okumadığını, bi akılsız salak gibi kendini sanayinin pisliği içerisinde çürüttüğünü sürekli olarak öne sürerler. Tabi haliyle birçoğunun çocuğu okusun da nasıl veya ne kadar okursa okusun. Onlar için önemli değildir. Çocuklarının falanca liseden mezun olup falanca ünüverstede eğitim gördüğünü söylemek onlar için çok çok iyi bir malzemedir.  Babalar hep süründüklerini ama çocuğunun bari bu hayata kurban olmaması gerektiğini düşünüp iddea etseler de evlatlarının geleceklerine yönelik politikaları hiçte güzel bir son kazandırmayacaktır onlara.  Ey anneler, babalar, büyükler!  Şuna eminim ki sizler dünyaya getirip büyüttüğünüz çocuklarınızın ne haramla karınlarını doyurmasını istersiniz, ne de onların rüzgarda savurduğu kum taneleri gibi savrulup saçılmalarını.  Yaşınız itibariyle görmuş geçirmiş olabilirsiniz. Buna karşı kalkıpta bir kötü kelam edecek değilim, değiliz.  Ama sizler bugün pislik içinde sürünüyor diye başkalarına karşı küçümseyip aşağıladığınız çocuklarınız en azından helal kazanç peşindeler.  Elbette çocuklarımız okusunlar. Bir ülkenin sekteye uğramadan güçlü bir şekilde kalkınabilmesi şüphesiz ki eğitimden geçer. Fakat bizler her ne olursa olsun en sonunda iyi bir eser yetiştirmekle yükümlüyüz.  O sebepledir ki sadece eğitimlerini tamamlamadılar diye Allahın size bahşettiği o güzel emanetleri sürekli ezip bozma çabasına girmeyin.  Hiç olmasa bile şu yavrularla bir kerecik olsun iftahar etmeyi bilelim.   "Benim çocuğum çok şükür ki helalinden kazanabiliyor" diye başkalarına da karşı dimdik durabilelim...  Kalın sağlıcakla..