Nükleer, biyolojik ve kimyasal maddelerin tesirleri ve silahlardan korunmak maksadıyla insanların yaşaması ve ülkenin harp gücünün devamı için zorunlu canlı ve cansız değerleri korumak maksadıyla inşa edilen korunma yerleri olan sığınaklar inşaa edilmesi 1985 yılında kanunlaştırıldı.
Okullarda, resmî kurum ve kuruluşlarda, özel sektörde işçi sağlığı güvenliği yönetmeliğinde, köy ve mahallelerde, apartman sitelerinde Sivil Savunma kolu veya ekipleri oluşturuldu.
Dünya Savaşında da sığınaklar sığınaklar yapılmış Neolitik dönemde de mağaralar, oyma sığınaklar, yeraltı sığınaklar ve yeraltı şehirleri oluşturulmuş. İran - Irak Savaşı, Bosna-Hersek Savaşı, Körfez Savaşı olsun Azerbaycan - Ermenistan Savaşı, Rusya - Ukrayna Savaşı gibi yakın tarihte gündem olan İsrail'in başta Filistin olmak üzere Mısır, Lübnan, Ürdün, Suriye, Yemen, İran vs. Ortadoğu ve Arap yarımadası ülkelerinde saldırılarda bulunması hem İslâm Coğrafyasını hem de Türkiye'yi tehdit ve farklı olarak aba altından sopa göstererek iyimserlik gülücükleri atarak işgalci olarak sınırımıza kadar geldi. Bugün dost görünse de ticaret yapsa da yarın düşman olacaktır. Atalarımız "Gavurdan dost domuz derisinden post olmaz,, demişlerdir. Mâide Suresi 51. Ayette "Ey İnananlar! Yahudileri ve hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez.,, buyurmuştur.
Körfez Savaşında Saddam Kimyasal silah atacak diye gözümüz kulağımız radyo, televizyon haberlerinde idi. Sığınacak yerimiz yoktu ama toplumsal, sosyal, ekonomik, kültürel, imanî ve insanî olarak bir güven vardı. Ahlâkî, ailevi, organik, büyük, küçük olarak da güven vardı.
Bilhassa devleti başta olmak üzere merkezi, yerel yönetime, parlamentoya, siyasi partilere bağlılık vardı ki devlet millete, millet ise hükümete güvenebiliyordu.
Yani buradaki felsefî olsun tarihi olsun kenardan köşeden de olsa siyasi olsun yanlış olan, eksik olan baştan yapılmış hataların doğuracağı olumsuz, dönüşü olmayan felaketler vuku bulacaktır.
Olumlu göremeyeceğimi söyledim.
Olumsuz yönleri ise;
Nato; Askeri Birlik Komutanlığı var. Ülkenin Askeri gücünü zayıflattı, Konya ve Malatya Hava Üslerini istediği gibi kullanıyor. Kahramanmaraş'ta Hava savunma sistemi var.
ABD, Almanya, İtalya Nato üsleri olmakla birlikte patroit füzeleri, radar sistemi, uydu vericileri var.
BM; Kalkınmayı amaçlayan yoksulluk, çevre ve iklim yasası, asgari ücret, gayri safi milli hasıla hesapları, gençlik üzerindeki etkileri var.
ABD; Hava üsleri, Nükleer silah depoları, deniz, hava, kara yolu ile dünya üzerindeki askeri müdahale güç gösterisi var. Ekonomik ve savunma anlaşmaları var.
İsrail; Türkiye'nin ithalat ve ihracat ilişkileri olup müslümanlar üzerinde katil, siyonist yahudi olarak bilinen Filistin topraklarında işgalci, Arzu mevdud sınırları emellerine ulaşmak için işgalci Amerikan, İngiliz uşağıdır.
Peki sığınak mevzusundaki ilişkilendirmeye gelince;
Pkk, Pyd, Ypg, Pjak, Ypj, Dhkp-c, Işid, Fetö gibi terör örgütleri ülke ve sınır komşu ülkelerde faaliyetleri üzerinde sessiz, duyarsız kalıp, yapılanmasınde etnik köken, ırkçılık faaliyetlerini eğitim, askeri, sağlık, hukuk alanlarında bütünleşmesindeki siyasi, görüş ayrılığı, bölücülük organize faaliyetlerinde eşitlik abidesindeki sığınmacıların terörize edilmesi,
Fetö terör örgütünün yapılanmasındaki etken adımlar, devlet yönetiminde, askeri kışlalarda, güvenlik güçleri içinde, ekonomide sanayide, idari kurumlarda yönetim baskısı ve sonunda başkaldırma gücüne kavuşturulması,
Korona, Covid-19, Sars, Mers,Beta, Delta, Jn1 vs pandemi virüslerinin 2017 yılında hava yoluyla yayılıp, rüzgar, bulut, yağmur yağdırılmasıyla doğa olaylarında yapay biyolojik etken gösterip yeryüzünde tozlaşma yoluyla insan sağlığının ölümcül hâle getirilmesi ve ardından, Dünya Sağlık terör örgütünün öngördüğü 14 çeşit ilacın tahlil ve tehdit yapılmadan kullandırılmayla devam eden yoğun bakım sağlık politikası uygulamaları, doğrudan hastane ve aşının zorunlu hâle getirilmesi, Dünya sağlık terör örgütünün ölü sayısına göre ve hastane yatış sayısına göre nakdi para yardımında bulunması,
NBŞ nişasta bazlı tatlandırıcı kullandırılmasını amaçlayan yerli üretimde kota, yasaklama, sertifikalı tohum baskısı,
İklim ve Karbon yasası Tarım ve Hayvancılık üzerine biyolojik deneylerle yapay ve hormonlu gıda üretimi ile insan sağlığını tehdit eden yaşam politikası,
İklim değişikliği, kuraklık, yeraltı şu kaynakları, göllerin, barajların kuruması, yağmurların kesilmesi, sıcakların artması, orman yangınları, hayvanlarda şap hastalığı, insanlarda gribal enfeksiyon hastalıkları, bitkisel sebze ve meyvelerde olumsuz yönde farkındalık oluşması hepsi birer iklim değişikliğine hazırlık veya hazırlanılmış hızlı ve peryodik ceryan eden vakalardır.
İsrail'in Gazze'de, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da yani Filistin'de iki yıldır sürdürdüğü soykırım, katliam, açlık, ambargo, yıkıp yer etmesi İngiliz ve Amerikan köpeği olan siyonist, işgalci, katil İsrail'le ticareti durdurmayan, karasu sınırlarında insanî yardım gemisi geçirmeyen, BM, Nato üyeliği nezdinde ağırlığını korumayan hatta bilakis yeri gelmişken söyleyeyim Ortadoğu'da, İslâm Coğrafyasında "BOP eşbaşkanıyım, demokrasi getirdim,, diye Libya'yı, Mısır'ı, Suriye'yi, Ürdün'ü, Lübnan'ı, Yemen'i, Irak'ı toprak bütünlüğünü parçalayan, idarî yönetimine el uzatan hatta Rahmetli Muhammed Mursi'nin infazına sebep olması bile apaçık ortada iken hangi, nasıl sığınaktan bahsedeceğiz?
Evet olması gerekli ve gereken de odur.
Devasal, yeraltı şehri, dayanıklı, teçhizatlı, teknolojik, iklimsel, biyolojik ve fiziksel yapıya sahip, uzun süreli, insan hayvan, bitkisel, oksijen üretebilecek, sağlıklı olup, ibadet, eğitim, sağlık, güvenlik, hukukî en önemli sadâkat anlamda da genel ve özel olmak üzere inşaa edilebilirdi.
Sosyolojik açıdan ülke halkı ve merkezi yönetim sisteminin genlerinin bozulduğu bu dönemde kafayı gömsek vücut açıkta kalır, ayağımızı örtsek üst kısmımız açıkta kalır.
Dolayısıyla Fetö kalkışmasında vücudumuzun bir tarafı açık kaldı savunma yapamadık, Pantemide gökyüzünden veya dolaylı yönden virüsle kaplandık bütün vücudumuz açıktı örtü varsa da açıldı.
İsrail'den gelen tohumla hormonlu olarak gençlerimiz bozuldu, halen sertifikalı tohum kullandırma baskısı varken nereye sığınacağız?
Dünya Sağlık, Eğitim, İnsan Hakları, Hukukı Terör Örgütlerine bağlı kaldığımız müddetçe sığınacak yerimiz olamaz.
Ahlâken de kapalı yerimiz, mahremiyetimiz kalmadı. Onu nasıl örteceğiz?
Eğer sığınak yapacaklarsa kesinlikle güvenemeyiz. Bu merkezi yönetim, işbirlikçi Akp iktidarı, yerel yönetimler varken ABD, İngilizler, İsrail başta olmak üzere Rusya, Ermenistan, Azerbaycan ve Terör örgütleri de olmakla birlikte sığınakta vatandaşı toplu zehirleme ile katlederler.
Ben güvenmiyorum.
Anasayfa
Yazarlar
Celal DEMİR
Yazı Detayı
Bu yazı 269+ kez okundu.
Sığınak mı? Tuzak mı? Kafayı mı, ayağı mı sığdırsak?
Nükleer, biyolojik ve kimyasal maddelerin tesirleri ve silahlardan korunmak maksadıyla insanların yaşaması ve ülkenin harp gücünün devamı için zorunlu canlı ve cansız değerleri korumak maksadıyla inşa edilen korunma yerleri olan sığınaklar inşaa edilmesi 1985 yılında kanunlaştırıldı.
Okullarda, resmî kurum ve kuruluşlarda, özel sektörde işçi sağlığı güvenliği yönetmeliğinde, köy ve mahallelerde, apartman sitelerinde Sivil Savunma kolu veya ekipleri oluşturuldu.
Dünya Savaşında da sığınaklar sığınaklar yapılmış Neolitik dönemde de mağaralar, oyma sığınaklar, yeraltı sığınaklar ve yeraltı şehirleri oluşturulmuş. İran - Irak Savaşı, Bosna-Hersek Savaşı, Körfez Savaşı olsun Azerbaycan - Ermenistan Savaşı, Rusya - Ukrayna Savaşı gibi yakın tarihte gündem olan İsrail'in başta Filistin olmak üzere Mısır, Lübnan, Ürdün, Suriye, Yemen, İran vs. Ortadoğu ve Arap yarımadası ülkelerinde saldırılarda bulunması hem İslâm Coğrafyasını hem de Türkiye'yi tehdit ve farklı olarak aba altından sopa göstererek iyimserlik gülücükleri atarak işgalci olarak sınırımıza kadar geldi. Bugün dost görünse de ticaret yapsa da yarın düşman olacaktır. Atalarımız "Gavurdan dost domuz derisinden post olmaz,, demişlerdir. Mâide Suresi 51. Ayette "Ey İnananlar! Yahudileri ve hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez.,, buyurmuştur.
Körfez Savaşında Saddam Kimyasal silah atacak diye gözümüz kulağımız radyo, televizyon haberlerinde idi. Sığınacak yerimiz yoktu ama toplumsal, sosyal, ekonomik, kültürel, imanî ve insanî olarak bir güven vardı. Ahlâkî, ailevi, organik, büyük, küçük olarak da güven vardı.
Bilhassa devleti başta olmak üzere merkezi, yerel yönetime, parlamentoya, siyasi partilere bağlılık vardı ki devlet millete, millet ise hükümete güvenebiliyordu.
Yani buradaki felsefî olsun tarihi olsun kenardan köşeden de olsa siyasi olsun yanlış olan, eksik olan baştan yapılmış hataların doğuracağı olumsuz, dönüşü olmayan felaketler vuku bulacaktır.
Olumlu göremeyeceğimi söyledim.
Olumsuz yönleri ise;
Nato; Askeri Birlik Komutanlığı var. Ülkenin Askeri gücünü zayıflattı, Konya ve Malatya Hava Üslerini istediği gibi kullanıyor. Kahramanmaraş'ta Hava savunma sistemi var.
ABD, Almanya, İtalya Nato üsleri olmakla birlikte patroit füzeleri, radar sistemi, uydu vericileri var.
BM; Kalkınmayı amaçlayan yoksulluk, çevre ve iklim yasası, asgari ücret, gayri safi milli hasıla hesapları, gençlik üzerindeki etkileri var.
ABD; Hava üsleri, Nükleer silah depoları, deniz, hava, kara yolu ile dünya üzerindeki askeri müdahale güç gösterisi var. Ekonomik ve savunma anlaşmaları var.
İsrail; Türkiye'nin ithalat ve ihracat ilişkileri olup müslümanlar üzerinde katil, siyonist yahudi olarak bilinen Filistin topraklarında işgalci, Arzu mevdud sınırları emellerine ulaşmak için işgalci Amerikan, İngiliz uşağıdır.
Peki sığınak mevzusundaki ilişkilendirmeye gelince;
Pkk, Pyd, Ypg, Pjak, Ypj, Dhkp-c, Işid, Fetö gibi terör örgütleri ülke ve sınır komşu ülkelerde faaliyetleri üzerinde sessiz, duyarsız kalıp, yapılanmasınde etnik köken, ırkçılık faaliyetlerini eğitim, askeri, sağlık, hukuk alanlarında bütünleşmesindeki siyasi, görüş ayrılığı, bölücülük organize faaliyetlerinde eşitlik abidesindeki sığınmacıların terörize edilmesi,
Fetö terör örgütünün yapılanmasındaki etken adımlar, devlet yönetiminde, askeri kışlalarda, güvenlik güçleri içinde, ekonomide sanayide, idari kurumlarda yönetim baskısı ve sonunda başkaldırma gücüne kavuşturulması,
Korona, Covid-19, Sars, Mers,Beta, Delta, Jn1 vs pandemi virüslerinin 2017 yılında hava yoluyla yayılıp, rüzgar, bulut, yağmur yağdırılmasıyla doğa olaylarında yapay biyolojik etken gösterip yeryüzünde tozlaşma yoluyla insan sağlığının ölümcül hâle getirilmesi ve ardından, Dünya Sağlık terör örgütünün öngördüğü 14 çeşit ilacın tahlil ve tehdit yapılmadan kullandırılmayla devam eden yoğun bakım sağlık politikası uygulamaları, doğrudan hastane ve aşının zorunlu hâle getirilmesi, Dünya sağlık terör örgütünün ölü sayısına göre ve hastane yatış sayısına göre nakdi para yardımında bulunması,
NBŞ nişasta bazlı tatlandırıcı kullandırılmasını amaçlayan yerli üretimde kota, yasaklama, sertifikalı tohum baskısı,
İklim ve Karbon yasası Tarım ve Hayvancılık üzerine biyolojik deneylerle yapay ve hormonlu gıda üretimi ile insan sağlığını tehdit eden yaşam politikası,
İklim değişikliği, kuraklık, yeraltı şu kaynakları, göllerin, barajların kuruması, yağmurların kesilmesi, sıcakların artması, orman yangınları, hayvanlarda şap hastalığı, insanlarda gribal enfeksiyon hastalıkları, bitkisel sebze ve meyvelerde olumsuz yönde farkındalık oluşması hepsi birer iklim değişikliğine hazırlık veya hazırlanılmış hızlı ve peryodik ceryan eden vakalardır.
İsrail'in Gazze'de, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da yani Filistin'de iki yıldır sürdürdüğü soykırım, katliam, açlık, ambargo, yıkıp yer etmesi İngiliz ve Amerikan köpeği olan siyonist, işgalci, katil İsrail'le ticareti durdurmayan, karasu sınırlarında insanî yardım gemisi geçirmeyen, BM, Nato üyeliği nezdinde ağırlığını korumayan hatta bilakis yeri gelmişken söyleyeyim Ortadoğu'da, İslâm Coğrafyasında "BOP eşbaşkanıyım, demokrasi getirdim,, diye Libya'yı, Mısır'ı, Suriye'yi, Ürdün'ü, Lübnan'ı, Yemen'i, Irak'ı toprak bütünlüğünü parçalayan, idarî yönetimine el uzatan hatta Rahmetli Muhammed Mursi'nin infazına sebep olması bile apaçık ortada iken hangi, nasıl sığınaktan bahsedeceğiz?
Evet olması gerekli ve gereken de odur.
Devasal, yeraltı şehri, dayanıklı, teçhizatlı, teknolojik, iklimsel, biyolojik ve fiziksel yapıya sahip, uzun süreli, insan hayvan, bitkisel, oksijen üretebilecek, sağlıklı olup, ibadet, eğitim, sağlık, güvenlik, hukukî en önemli sadâkat anlamda da genel ve özel olmak üzere inşaa edilebilirdi.
Sosyolojik açıdan ülke halkı ve merkezi yönetim sisteminin genlerinin bozulduğu bu dönemde kafayı gömsek vücut açıkta kalır, ayağımızı örtsek üst kısmımız açıkta kalır.
Dolayısıyla Fetö kalkışmasında vücudumuzun bir tarafı açık kaldı savunma yapamadık, Pantemide gökyüzünden veya dolaylı yönden virüsle kaplandık bütün vücudumuz açıktı örtü varsa da açıldı.
İsrail'den gelen tohumla hormonlu olarak gençlerimiz bozuldu, halen sertifikalı tohum kullandırma baskısı varken nereye sığınacağız?
Dünya Sağlık, Eğitim, İnsan Hakları, Hukukı Terör Örgütlerine bağlı kaldığımız müddetçe sığınacak yerimiz olamaz.
Ahlâken de kapalı yerimiz, mahremiyetimiz kalmadı. Onu nasıl örteceğiz?
Eğer sığınak yapacaklarsa kesinlikle güvenemeyiz. Bu merkezi yönetim, işbirlikçi Akp iktidarı, yerel yönetimler varken ABD, İngilizler, İsrail başta olmak üzere Rusya, Ermenistan, Azerbaycan ve Terör örgütleri de olmakla birlikte sığınakta vatandaşı toplu zehirleme ile katlederler.
Ben güvenmiyorum.
Ekleme
Tarihi: 02 Eylül 2025 -Salı
Sığınak mı? Tuzak mı? Kafayı mı, ayağı mı sığdırsak?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
