Başkanlık Sistemi  Akp ve Mhp, Yrp ayağı Akp'ye Chp ayağı Türkiye siyasetinde Başkanlık sistemi ile demokratik hiyerarşi idaresi de biçimlendi. İkiye böldüler. Ya ondansın ya bendensin. Ya İktidar kanadında olacaksın ya da muhalefet tarafında olacaksın. Başka seçenek yoktur. İktidar tarafında olmayı düşünürsek siyasi, idari, düşünce, politik yapısı bizim bakış açımıza ters ve ideallerimizden uzak ise bir de ülkenin, milletin menfaatlerini ön planda tutmak için demokratik haklarımızı kullanarak hedeflere ulaşmak için yeni çizgiler, yollar elbette aramalıyız. Bir kesim vatandaş diyor ki; "Tek başına seçime gir.,, Peki tek başına seçime girdiğimizde oy verdiniz mi? Yok vermedim. Neden? "Tek başına iktidar olamaz sınız.,, diyor. Ne yapalım. Akp'nin yanında ol. Bbp verdiği, Mhp, Yrp'ye verdiği olanakları verdi mi?  Vermedi. Milli görüş prensiplerimizi kabul etti mi?  Hayır. Ee? Chp var. Chp; Elli yıldır iktidar olmadı. Elli yıldır Chp gelir diyerek hep merkez sağ partiler iktidar oldu. Neden? Milli Görüş partilerinin ve Rahmetli Necmeddin Erbakan'ın önünü kesmek içindi. Akp'nin oyu zayıflamaya başlayınca seçmen Saadet'e gitmesin diye Yrp'yi iktidar kendisi oluşturdu. Yönetim, seçmen, misyon, vizyon ve maddi yardım sağladı. Siyonizmin planı da bu yönde idi. Yrp alternatif olacaktı ama istediği beklentiyi göremedi, tutmadı. Son genel seçimlerde ise yine oylar Saadet'e gidecek veya Millet İttifakı iktidar olacak diye Cumhur ittifakı kanadının altına aldı. Şartlar ve koşullar sadece göstermelikti. En önemlisi Akp'ye oy vermeyenler Mhp ve Yrp'ye işaret gösterildi. Çünkü oylar Saadet'e ve diğer partilere gitmesin. Yani Akp ve Yrp oyları yine iktidarın kendi oylarıdır. Mhp ve Yrp oyları Akp oylarıyla şişirtilmiş oldu. Sanmayın ki; Akp Yrp'nin seçmeni var, oyu yükselecek. Saadet yolunu keseceklerdi.  Saadet Burada ! Nice çokluğuyla öğünen kavimler helak oldu. Tarih tekerrür etti ki; Kaç tane partilerin kapısına kilit vuruldu, tabelaları çürüdü.  Akp her platformda, eline mikrofon aldığında, milletin karşısına çıktığında, TV programlarında, cenaze törenlerinde,  yenileme açılışlarında hep Chp, Bay Kemal, Kılıçdaroğlu diyerek ülkeyi idare etti. Yaptıkları da sattıklarının yüzde biri kadardır. Gelirin hesabı yatırım hesabına göre daha fazla gider akıntısı yaptı. Övünmeye de gerek yok. Chp'nin iç siyasi politikası ile bu zamana kadar siyonizmin çizdiği yolda iktidarda kalıyor. Şunu da söyleyeyim;  Tansu Çiller RefahYol hükümetinde olduğu için siyasi hayatı bitti.  Kemal Kılıçdaroğlu Saadet ile Millet ittifakında olduğu için Chp Genel Başkanlığından düşürüldü. Geriye bakacak olursak;  Anavatan Partisi, Has parti, Akp, Yrp de Necmeddin Erbakan hocamızın Milli Görüş partilerini bölmek oldu ve seçmenin Saadet yolu kesildi. Akp'de olacaksın başka yerde olamazsın anlayış kin, nefret, öfke metodu sergileyip Saadet'le mücadele zinciri oluşturup Ahmet Türk, Tuğrul Türkeş, Yalçın Topçu, Ahmet Türk ortak azınlık hükümeti kurdular. Ahmet Özal, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu partilerini kapatıp Akp'nin yanında oldular. Devlet Bahçeli, Mustafa Destici, Muharrem İnce, Ümit Özdağ, Fatih Erbakan da partili olarak Akp'yi iktidarda tutma çabası içindeler.  Sinan Ogan ise uzun süre sonra geçen seçimde özel talimatlı olarak birinci turda göründü, çekildi gitti. Milliyetçilikle de uzaktan, yakından ruhen, idealojik olarak da milliyetçilikle hiç alakası yoktur.  Meral Akşener de Akp'ye hizmet güdümüyle partisini eritiyor.