Rahmetin sıcak yüzü kar. Beklenen kar yağışı son yıllarda kuraklıkla mücadele veren ülkemizi sevindirdi. Çiftçi sevindi çünkü yağmur ve karın yağışı hasat zamanı daha fazla mahsül dolayısıyla da daha çok kazançtı. Çocuklar sevindi zira kar topu oynamak, kardan adam yapmak bilgisayar başında vakit geçirmekten daha eğlenceliydi. Anne babalar sevindi çünkü evde mısırlar patlatılmış servise hazır, portakallar, mandalinalar dilimlenmiş, demlenmiş çayın ve kahvenin kokusu bütün aileyi karın o eşsiz manzarası eşliğinde bir araya toplamıştı.
Genç kız sevinçle arkadaşından kart postallık manzara karşısında resmini çekmesini isterken mutlu, kış lastiklerinin ve aracının konforundan emin olan sürücü de mutlu. Hasılı sağlığı ve imkanları yerinde olanlar mutlu.
Rahmetin soğuk yüzü kar. Kar yağışının sevindirmediği azımsanamayacak bir çokluğun varlığı da inkar edilemez. Kışlık yeterli yakacak odun kömürü olmayan üzgün çünkü kar, soğuk ve hastalıklar birbirine eşlik etmekteler. Başını sokacak bir çatı bulamayan için de karın rahmet olduğunu söylemek tartışılır. Belki ihmal belki de imkansızlık kısaca adı her neyse yırtık çorabı ve ayağında terlikleri, sırtında bir montu bile olmayıp soğuktan tir tir titreyerek okula gitmeye çalışan kız çocuğuna kart postallık manzaradan bahsetmek yersiz olur. Sokakların temizlik ve düzeninden sorumlu bir belediye işçisi de ‘Kar yağar kar üstüne derdim var dert üstüne’ şarkısını mırıldanırken bu amansız soğuktan nasibini alanlar arasındadır.
Rahmet midir? Zahmet midir? Bu soruların yanıtı anlaşılan kişiden kişiye değişmekte. Biz inananlar olarak Allah’tan gelen herşeyin içerisinde imtihan sırları olan rahmet denizleri olduğuna iman ederiz.
Sokak hayvanları, evsizler, işsizler ve fakir fukara için kar zahmet olmaktan çıkıp rahmet olması için biz müslümanlara görevler düşmektedir. Komşusu açken tok yatan bizden değildir! İkazı peygamber efendimizin ümmetini koruyup kollama istek ve arzusudur.
Efendim sürç ü lisan ettiysek affola.