‘Sözüm ki tek sana geçmez celladımsın ey zaman’ şimdilerde bu cümleden çok anlamlar çıkarttığımı düşünsem de bu söz yıllanmış şarap gibi çok derin anlamlara gebe. Dünya derin dehliz; zaman derin, sen derin ben derin, tıpkı kuyu misali derinliğin her katmanı ayrı derin.                 Ademoğlu ve Havva kızları anlam arayışında. Eğitim, askerlik, iş, eş, emeklilik derken kalp, şeker tansiyon gibi rahatsızlıklar yanında ruhsal rahatsızlıklar da baş göstermeye başlıyor. Tüm bu rahatsızlıklar her yaştaki bireyde ortaya çıkabilse de zamandan yaş almış ihtiyarda zaman kavramı ‘vakit almak vakti geldi bu limandan’ sözündeki teessürle karşılık buluyor.                 Aynalara bakmıyorum artık. Aynalar yalan söylemez. Şu güvendiğim vücut libasım artık eskimekle kalmadı beni terk etti edecek. Kıymetini bilemediğim yıllarım var benim. Dünyanın faniliğini fark ettim de çok geç oldu. Çoluk çocuk da aynı dünya meşgalesiyle zamanın akışına yetişememekte Cenab’ı Hakk’ın emir ve nehiylerine kulak verememekteler. Biraz soluklansalar hakikati görecek ilahi sadayı işitecekler ama...Nasip evladım nasip...                 Beş evlat yetiştirdim.2 kızım 3 oğlum var ama bu evde artık tek başına yaşamak durumundayım. Neymiş ben şehirde yaşayamazmışım. Haklılar uyum sağlayamadım şehrin gürültülü akışına lakin anayım ben bu kadar naçar kimsesiz bırakılmamalıydım. Bir poşet ilaç kullanıyorum ölemiyorum da.                 Yeşilçam yıldızı, Türkiye güzellik kraliçesiydim. Öyle şaşalı bir hayatım vardı ki; güzelliğim bende baki kalacak, bu alkış tufanı hiç kesilmeyecek zannettim. Simdilerde sokaklarda yaşıyorum, insanlar bana acıyarak bakıyor. Sokak hayvanına yem bırakır gibi hayırsever komsular bir kap yemek bırakıp gidiyorlar. Çok üzülüyorum evladım hemde çok. Fani ömrümü baki bir hayat için çalışarak geçiremedim. Sahi çok mu geç kaldım?                 Yıllardır huzurevinde yaşıyorum. Zenginlik nasip oldu da evlat nasip olmadı. İnsan insanın yurdudur. Geldim buralara sığındım. Hepi topu bir lokma ekmek.                 ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan’ derken iman ve Kur’an çizgisinde zamanı selamlamak duasıyla.                 Efendim,sürç i lisan ettiysek affola.