yandex
Nihat Can
Köşe Yazarı
Nihat Can
 

SERPUŞUMUZA CAPPUCCINO DA MI GELECEKTİ?

SERPUŞUMUZA CAPPUCCINO DA MI GELECEKTİ?             Merhabalar saygıdeğer okuyucularımız yazıma başlamadan önce şapkamı çıkartıp sizleri Haldun Taner'in yazdığı şu dörtlükle selamlamak istiyorum. Devekuşu devekuşu Kanadın var yerdesin Hörgücün yok devesin Kumdan çıkmaz hiç başın Sen ne biçim nesnesin                         Bu ülkede her şey sorun olmuştur. Olmasa da olmuştur efendim. Bizler de ne deve olabildik ne de devekuşu. Mesela erkekler için askerlik hep sorun olmuştur. Hele toplum içerisinde ayrı bir sorun teşkil etmiştir. Nasıl mı? Uzun dönem askerlik yaparsın; “Manyak mısın, uzun dönem askerlik yapılır mı?” derler. Kısa dönem yaparsın; “Poşet.” derler. Bedelli yaparsın; “Baba parası.” derler. Yapmazsın; “Vatan haini.” derler. Denizci olursun; “Yenge.” derler, karacı olursun; “Psikopat.” Derler, havacı olursun “Havalı.” derler. Başka bir örnek verecek olursak Osmanlı döneminde fes getirildi “Vay efendim din elden gidiyor, gavur icadını başımıza geçirecekler!” denildi. Fes kaldırıldı “Vay efendim din elden gidiyor, dini sembolümüzü yok edecekler!” denildi. Sarık takarsın dinci olursun, fötr takarsın köylü olursun, disket şapka takarsın batılı olursun. Kalpak takarsın Rus olursun, buff takarsın dağcı olursun. Hele başörtüsünden hiç bahsetmiyorum bile... Olursun da olursun, derler de derler. Ne bu tarz söylemlerle imtihanımız bitti ne de serpuş ile. Yazgı mıdır nedir bilinmez. Sizlere naçizane tavsiyem kafanıza tokadan başka bir şey takmayınız.                       16 Ekim 1925'te Konya milletvekili Refik Bey ve grup arkadaşları sarık ile fesin geri kalmışlığı sembolize ettiğini düşünerek mecliste şapka giyilmesi ile ilgili kanun teklifinde bulunurlar. Ardından takvim yaprakları 25 Kasım’ı gösterdiğinde bu kanun mecliste kabul görür ve "Şapka İktisası Hakkında Kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi zorunluluğu getirilir. Hayırlı olsun! Niye çıkarıldığı hep tartışma konusu olan kanun, batı ülkelerinde birçok normlara ayak uydurulması vesilesiyle çıkarılmıştır. Devlet dairelerinde, kolluk kuvvetlerinde, okullarda yeni serpuşlar ve kasketler giyilmeye başlanılmıştır. Modern bir toplum inşaa etmeye çalışan Mustafa Kemal Paşa kılık kıyafet değişimi ile Türk milletinin zihniyet açısından da çağdaş toplumlardan uzak olmadığı onlar gibi olduğunu göstermeye çalışmıştır. Modernleşmenin o tarihlerden başlayarak günümüze kadar geldiğini görmekteyiz. Sadece kılık kıyafetle yetinmeyip yeme içme konusunda da batıdan geri kalmadığımız aşikardır. Hele ki son dönemlerde açılan Kahve dükkanları da bunun birer göstergesidir. Dünyada petrolden sonra en çok tüketilen şeyin kahve olması toplumumuzun da alışkanlıklarını değiştirmiştir. Güne kahvesiz başlayamaz hale geldiğimiz de aşikardır. Kahve bizim kültürümüzde olmasına rağmen Viyana Kuşatması’ndan sonra Osmanlı'dan batıya irtihal ettiği doğrudur. Unutulmamalıdır ki güneş her zaman doğudan doğar.                        Aslında insanların başına taktıkları serpuşlar kendi kimliklerini ele veriyor. Türk toplumlarından başlayarak günümüze geldiğimizde de görebiliriz bunu. Mesela Bülent Ecevit'in "Ecevit Kasketi" diye tabir ettiğimiz şapka onunla aynileşmiş, adeta partililerin sembolü haline gelmiştir. Demirel'in fötr şapkası da aynı şekilde sembolleşmiştir. Modern çağa bakacak olursak son dönemlerde Peaky Blinders Tommy Shelby şapkaları da adıyla özdeşleşmiştir. Şapkadan tavşan çıkaranlar bile olmuş. Hakikaten büyük bir buluş diyebiliriz.                        Her daim dile getiririm: Meclis kürsülerinde kahveyi bulan Osmanlı, işleyen İtalyanlardır. Hele ki espresso ve süt bazlı kahveleri icat edip dünyaya tanıtmaya devam etmektedirler. 2000'li yılların başından 2018'e kadar Türkiye'de en çok tüketilen kahve türü de cappuccinodur. Demlenmiş espresso ile süt köpüğünün vücut bulmuş halidir bu güzelim kahve. İtalyanvari olan bayıla bayıla içtiğimiz cappuccino nerede, nasıl türemiş de 12 oz bardaklarımıza girivermiştir? Bulunduğunuz depresif havalar kırılsın kahveler yudumlansın.                      Cap(kap), Latince baş demektir. Cappa(kappa) din adamlarının üzerine giydiği kukuleta başlıklı aba demektir. O mezuniyet törenlerinde havaya atıp da yerde iğne ararcasına aradığımız cüppe buradan gelir. İtalyan markası olan Kappa’da da buradan yola çıkılmıştır. Capella da küçük cüppe demektir. Meşhur İtalyan teknik adam Fabio Capella'nın isminde de buradan esinlenilmiştir. IV. asırda meşhur Hristiyan din adamı cüppesinin saklandığı kiliseye Chapelle denilmiş. Cappa giyen tarikata Capucine denir, bizdeki Ahmet Mahmut Ünlü'ye Cübbeli Ahmet Hoca dediğimiz gibi. Hristiyanlık’ta Katolik Kilisesine bağlı Fransisken tarikatınının bir kolu olan Capuchinler’in kıyafetleri külaha benzemektedir. Bundan mütevellittir ki kahvenin üzerindeki külaha benzeyen köpüğü sebebiyle cappuccino da buradan gelir. Aslında adını kahveden değil de şapkadan almış bu içeceğin ilginç serüveni budur. Kruvasanın da aynı tarihlerde Türkler tarafından icat edildiğinin altını çizmeden geçemeyeceğim. Avrupa'nın kahveyi bizden öğrenmesine rağmen Türk Kahvesi cappucino karşısında yenik düşmüştür. O yüzden koskoca haykıran puntolarla diyorum ki: "BAŞIMIZA CAPPUCCINO DA MI GELECEKTİ?" Ayrıca Latte Art diye bildiğiniz kahvenin doğrusu Cappuccinodur. Bkz. https://www.google.com/imgres?imgurl=https%3A%2F%2Fupload.wikimedia.org%2Fwikipedia%2Fcommons%2Fc%2Fc8%2FCappuccino_at_Sightglass_Coffee.jpg&tbnid=KQ7uwFPpIOq1zM&vet=12ahUKEwip79Xi4vv9AhVOhqQKHQMOCaUQMygCegUIARDRAQ..i&imgrefurl=https%3A%2F%2Fen.wikipedia.org%2Fwiki%2FCappuccino&docid=nCAJH8mIXtUDYM&w=4642&h=3095&q=cappuccino&ved=2ahUKEwip79Xi4vv9AhVOhqQKHQMOCaUQMygCegUIARDRAQ
Ekleme Tarihi: 27 Mart 2023 - Pazartesi

SERPUŞUMUZA CAPPUCCINO DA MI GELECEKTİ?

SERPUŞUMUZA CAPPUCCINO DA MI GELECEKTİ?

            Merhabalar saygıdeğer okuyucularımız yazıma başlamadan önce şapkamı çıkartıp sizleri Haldun Taner'in yazdığı şu dörtlükle selamlamak istiyorum.

Devekuşu devekuşu

Kanadın var yerdesin

Hörgücün yok devesin

Kumdan çıkmaz hiç başın

Sen ne biçim nesnesin

                        Bu ülkede her şey sorun olmuştur. Olmasa da olmuştur efendim. Bizler de ne deve olabildik ne de devekuşu. Mesela erkekler için askerlik hep sorun olmuştur. Hele toplum içerisinde ayrı bir sorun teşkil etmiştir. Nasıl mı? Uzun dönem askerlik yaparsın; “Manyak mısın, uzun dönem askerlik yapılır mı?” derler. Kısa dönem yaparsın; “Poşet.” derler. Bedelli yaparsın; “Baba parası.” derler. Yapmazsın; “Vatan haini.” derler. Denizci olursun; “Yenge.” derler, karacı olursun; “Psikopat.” Derler, havacı olursun “Havalı.” derler. Başka bir örnek verecek olursak Osmanlı döneminde fes getirildi “Vay efendim din elden gidiyor, gavur icadını başımıza geçirecekler!” denildi. Fes kaldırıldı “Vay efendim din elden gidiyor, dini sembolümüzü yok edecekler!” denildi. Sarık takarsın dinci olursun, fötr takarsın köylü olursun, disket şapka takarsın batılı olursun. Kalpak takarsın Rus olursun, buff takarsın dağcı olursun. Hele başörtüsünden hiç bahsetmiyorum bile... Olursun da olursun, derler de derler. Ne bu tarz söylemlerle imtihanımız bitti ne de serpuş ile. Yazgı mıdır nedir bilinmez. Sizlere naçizane tavsiyem kafanıza tokadan başka bir şey takmayınız.

                      16 Ekim 1925'te Konya milletvekili Refik Bey ve grup arkadaşları sarık ile fesin geri kalmışlığı sembolize ettiğini düşünerek mecliste şapka giyilmesi ile ilgili kanun teklifinde bulunurlar. Ardından takvim yaprakları 25 Kasım’ı gösterdiğinde bu kanun mecliste kabul görür ve "Şapka İktisası Hakkında Kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi zorunluluğu getirilir. Hayırlı olsun! Niye çıkarıldığı hep tartışma konusu olan kanun, batı ülkelerinde birçok normlara ayak uydurulması vesilesiyle çıkarılmıştır. Devlet dairelerinde, kolluk kuvvetlerinde, okullarda yeni serpuşlar ve kasketler giyilmeye başlanılmıştır. Modern bir toplum inşaa etmeye çalışan Mustafa Kemal Paşa kılık kıyafet değişimi ile Türk milletinin zihniyet açısından da çağdaş toplumlardan uzak olmadığı onlar gibi olduğunu göstermeye çalışmıştır. Modernleşmenin o tarihlerden başlayarak günümüze kadar geldiğini görmekteyiz. Sadece kılık kıyafetle yetinmeyip yeme içme konusunda da batıdan geri kalmadığımız aşikardır. Hele ki son dönemlerde açılan Kahve dükkanları da bunun birer göstergesidir. Dünyada petrolden sonra en çok tüketilen şeyin kahve olması toplumumuzun da alışkanlıklarını değiştirmiştir. Güne kahvesiz başlayamaz hale geldiğimiz de aşikardır. Kahve bizim kültürümüzde olmasına rağmen Viyana Kuşatması’ndan sonra Osmanlı'dan batıya irtihal ettiği doğrudur. Unutulmamalıdır ki güneş her zaman doğudan doğar.

                       Aslında insanların başına taktıkları serpuşlar kendi kimliklerini ele veriyor. Türk toplumlarından başlayarak günümüze geldiğimizde de görebiliriz bunu. Mesela Bülent Ecevit'in "Ecevit Kasketi" diye tabir ettiğimiz şapka onunla aynileşmiş, adeta partililerin sembolü haline gelmiştir. Demirel'in fötr şapkası da aynı şekilde sembolleşmiştir. Modern çağa bakacak olursak son dönemlerde Peaky Blinders Tommy Shelby şapkaları da adıyla özdeşleşmiştir. Şapkadan tavşan çıkaranlar bile olmuş. Hakikaten büyük bir buluş diyebiliriz.

                       Her daim dile getiririm: Meclis kürsülerinde kahveyi bulan Osmanlı, işleyen İtalyanlardır. Hele ki espresso ve süt bazlı kahveleri icat edip dünyaya tanıtmaya devam etmektedirler. 2000'li yılların başından 2018'e kadar Türkiye'de en çok tüketilen kahve türü de cappuccinodur. Demlenmiş espresso ile süt köpüğünün vücut bulmuş halidir bu güzelim kahve. İtalyanvari olan bayıla bayıla içtiğimiz cappuccino nerede, nasıl türemiş de 12 oz bardaklarımıza girivermiştir? Bulunduğunuz depresif havalar kırılsın kahveler yudumlansın.

                     Cap(kap), Latince baş demektir. Cappa(kappa) din adamlarının üzerine giydiği kukuleta başlıklı aba demektir. O mezuniyet törenlerinde havaya atıp da yerde iğne ararcasına aradığımız cüppe buradan gelir. İtalyan markası olan Kappa’da da buradan yola çıkılmıştır. Capella da küçük cüppe demektir. Meşhur İtalyan teknik adam Fabio Capella'nın isminde de buradan esinlenilmiştir. IV. asırda meşhur Hristiyan din adamı cüppesinin saklandığı kiliseye Chapelle denilmiş. Cappa giyen tarikata Capucine denir, bizdeki Ahmet Mahmut Ünlü'ye Cübbeli Ahmet Hoca dediğimiz gibi. Hristiyanlık’ta Katolik Kilisesine bağlı Fransisken tarikatınının bir kolu olan Capuchinler’in kıyafetleri külaha benzemektedir. Bundan mütevellittir ki kahvenin üzerindeki külaha benzeyen köpüğü sebebiyle cappuccino da buradan gelir. Aslında adını kahveden değil de şapkadan almış bu içeceğin ilginç serüveni budur. Kruvasanın da aynı tarihlerde Türkler tarafından icat edildiğinin altını çizmeden geçemeyeceğim. Avrupa'nın kahveyi bizden öğrenmesine rağmen Türk Kahvesi cappucino karşısında yenik düşmüştür. O yüzden koskoca haykıran puntolarla diyorum ki: "BAŞIMIZA CAPPUCCINO DA MI GELECEKTİ?"

Ayrıca Latte Art diye bildiğiniz kahvenin doğrusu Cappuccinodur. Bkz.

https://www.google.com/imgres?imgurl=https%3A%2F%2Fupload.wikimedia.org%2Fwikipedia%2Fcommons%2Fc%2Fc8%2FCappuccino_at_Sightglass_Coffee.jpg&tbnid=KQ7uwFPpIOq1zM&vet=12ahUKEwip79Xi4vv9AhVOhqQKHQMOCaUQMygCegUIARDRAQ..i&imgrefurl=https%3A%2F%2Fen.wikipedia.org%2Fwiki%2FCappuccino&docid=nCAJH8mIXtUDYM&w=4642&h=3095&q=cappuccino&ved=2ahUKEwip79Xi4vv9AhVOhqQKHQMOCaUQMygCegUIARDRAQ

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sirius
(28.03.2023 06:21 - #72311)
Çok leziz bir anlatım.. Brawo
N.Can Teşekkür ederim. Sirius yıldızının çıktığı günü doğa bayramı eden mecusiler tanımıştım...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.